Türkiye ekonomisi için üretimde verimlilik hayati öneme sahiptir.
- Ancak tarihsel olarak bir yere kadar avantaj sağlayan ucuz iş gücüne dayalı büyüme modeli, artık küresel rekabette yetersiz kalmakta ve sürdürülebilir refah artışı için bir engel teşkil etmektedir. Bu modelin getirdiği düşük katma değerli üretim, ülkemizin orta gelir tuzağından çıkmasını zorlaştırmaktadır.
-
- Türkiye'nin gelecekte güçlü ve rekabetçi bir ekonomiye sahip olabilmesi, üretim yapısını daha yüksek verimlilik ve katma değer yaratacak şekilde dönüştürmesine bağlıdır. Bu dönüşümün merkezinde ise robotik teknolojiler ve yapay zeka bulunmaktadır.
-
- Endüstri 4.0 vizyonu doğrultusunda, Türk sanayisinin bu ileri teknolojileri benimsemesi; üretim süreçlerini otomatize etmek, kaliteyi artırmak, hata oranlarını düşürmek ve daha esnek üretim kabiliyetleri kazanmak anlamına gelmektedir.
-
- Yapay zeka destekli analizler ve otomasyon, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayarak maliyet avantajı yaratırken, aynı zamanda daha yenilikçi ve nitelikli ürünlerin geliştirilmesine olanak tanır.
-
- Bu teknolojik geçiş süreci, Türk iş gücü için de yeni fırsatlar sunarken, aynı zamanda mevcut becerilerin güncellenmesi ve teknolojiye uyumlu hale gelmesi gerekliliğini beraberinde getirmektedir.
-
- Eğitim politikalarının ve sanayi-akademi iş birliğinin bu dönüşümü desteklemesi kritik öneme sahiptir.
-
- Sonuç olarak, Türkiye'nin sürdürülebilir ekonomik kalkınması ve küresel pazardaki yerini güçlendirmesi, ucuz iş gücü avantajına güvenmek yerine, üretimde verimliliği artıracak robotik teknolojiler ve yapay zeka yatırımlarına hız vermesine bağlıdır.
-
- Geleceğin güçlü Türkiye'si, yüksek teknolojili ve verimli üretimle inşa edilecektir.