İşçilerin grev yerlerini ziyaret ederek dertlerini dinleyen Memleket Partisi Kocaeli İl Başkanı Murat Erinç “Bugün burada haklarını arayan emekçi kardeşlerimize parti olarak desteklerimiz sonsuzdur. Bizim iktidarımızda işçi kardeşlerimiz emeklerinin karşılığını alacaklardır bizler çözüm için uğraşıyor ve sonuna kadar direnişlerinde yanlarında olacağız” dedi.
Kocaeli’nde bulunan Kartonsan fabrikasında yaklaşık 6 ay süren toplu sözleşme görüşmelerinden sonuç alınamaması üzerine 170 işçinin başlattı grev devam ediyor.
Türk-İş’e bağlı Selüloz-İş Sendikasının örgütlü olduğu kuşeli karton üretimi yapılan Kartonsan’ın 22 Aralık’tan bu yana grevde olan işçileri son basın açıklamasını gerçekleştirdi. Anayasal hakları olan grev haklarını kullandıklarını belirten işçiler patronun kendilerini greve mecbur bıraktığını vurgulayarak, Türkiye’deki ekonomik kriz şartlarında bundan sonra iş yerlerindeki grevlerin artacağına işaret etti.
İşçilerin basın açıklaması şu şekilde;
Selüloz-İş Sendikası olarak 22 Aralık 2022 tarihinde grev uygulamasına başladığımız Kartonsan Karton Sanayi ve Tic. A.Ş. işyerindeki gerçekleşen greve ve grevin sebeplerine ilişkin kamuoyunda bir takım hatalı bilgilerin dolaştığını görmekteyiz. Bu nedenle bazı hususları açıklama gereği hasıl olmuştur.
01.09.2022 yürürlük tarihli yeni dönem toplu sözleşme görüşmelerinin ilki 26 Temmuz 2022 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Normal şartlardan önce başlattığımız TIS görüşmelerinin birkaç temel sebebi vardır. Bunların başında özellikle 2022 yılında yaşanan yüksek enflasyonist ortam, işçilerin yaşam maliyelerinin artması ve alım güçlerinin düşmesi gelmektedir. Bundan dolayıdır ki uzun zamandır yılda bir kere belirlenen asgari ücret, 2022 Temmuz ayında yaklaşık yüzde 30'luk artışla 01.01.2022 tarihinde 5004 olan brüt asgari ücret 6471'e çıkmıştır. Kartonsan işyerinde ise ortalama ücret asgari ücret Temmuz 2022 tarihinde artmadan önce 6700 TL idi.
Kartonsan işyerinin 2021 Eylül ile 2022 Eylül arasını kapsayan geçen dönem TIS'in ikinci yılının ara döneminde (2022 Mart) işverenden sendika olarak o dönemin 6 aylık enflasyonu olan yüzde 42 oranının yukarıda sayılan işçilerin yaşam durumlarının zorlaşmasından kaynaklı işçilere yansıtılmasını talep ettik. Bu talebimize başta olumlu karşılık vermeyen işveren, daha sonra işyerinde 1 Mayıs ve devamında Ramazan Bayramında işçilerin çalışmaması ve işyerinde yaşanan gerilim üzerine aradan geçen iki ayın ardından toplam o dönemin 8 aylık enflasyonu olan yüzde 60.53 işçilerin ücretlerine yansıtılmıştır. Bu koşullar altında başlayan TİS süreci yaklaşık 5 aylık bir sürecin ardından anlaşma ile sonuçlanmadan bugün ki grev aşamasına gelmiştir.
İşverenin ücretlere yapmış olduğu ve ortalamada yüzde 90'a gelen teklif, yüzde 60,53 zam uygulandıktan sonraki ücretlere değil, yukarıda anlatılan ve ücretlerin 6700 lira olduğu dönemdeki ücretleredir. Örneğin o dönem ücreti 5004 olan bir işçi yüzde 60.53'ü aldıktan sonra 8033 lira seviyesine gelmiştir. İşveren yüzde 90'lık teklifini 8033 liranın üzerine değil, eski ücretinin yani 5004'ün üzerine yapmaktadır. Kademeli zammından dolayı işveren 5004 liralık ücrete toplamda yüzde 100'ün çok az üzerinde zam önermekte böylece yeni brütü işçinin 10.017 lira olmaktadır, yani yeni açıklanan brüt asgari ücretin yalnızca 10 TL üstü!
Son olarak TİS görüşmeleri döneminde kişi başı 38 bin TL "promosyon" anlaşması yapan, ancak anlaşma yapılan bankanın TÍS sürecindeki yaşanan uzama ve anlaşmazlıktan dolayı "şimdilik" promosyonları yatırmadığını söyleyen işveren, bu hafta içerisinde kapsam dışı personele ve grevde çalışması zorunlu olan kapsam içi personele promosyon ödemesini yapmıştır. Burada yine takdir kamuoyunundur. Promosyon bankanın dediği gibi anlaşmazlıktan dolayı mı yatırılmadı ve halen grevdeki işçilere yatırılmıyor, yoksa işçilerin ihtiyaç ve yaşam koşulları düşünüldüğünde işveren grevdeki işçilerin kararlılığını kırmak için mi yatırmıyor?
