Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'un, polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürülmesiyle ilgili adli soruşturma devam ediyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada önemli mesafe alındı.
Katil Altıntaş'ın FETÖ bağlantılarıyla ilgili bulgular, suikastın perde arkasında neler olabileceği konusunda ciddi ipuçlarına ulaşılmasını sağlayacak.
Türkiye ile Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin düzelmesi sürecinde yaşanan suikastın, halen aktif görevde olan “sıradan” bir polis memuru tarafından gerçekleştirilmesi büyük yankı uyandırdı. Bu durum, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin önlenmesi ve sonrasında başlayan adli soruşturmalar sürecinde büyük yararlılıklar gösteren emniyet teşkilatında da etkiye neden oldu.
Henüz 2,5 yıllık polis olan Altıntaş'ın, 2012'de polis okuluna girmesiyle birlikte değişmeye başlayan yaşam çizgisi, 24 yaşındaki sakin ve içine kapanık olan bir genci FETÖ'ye yakınlaşma ve ardından FETÖ adına silahlı eylem yapma noktasına getirdi.
Katilin geçmişinde yapılan araştırmalar “uyuyan hücre” olarak nitelenmesine yol açarken, hemen ardından Altıntaş benzeri polislerin olup olmadığının tartışılmaya başlanması, Emniyet Genel Müdürlüğü'nü harekete geçirdi.
55 bin polis hakkında "yeniden inceleme"
Milliyet'ten Tolga Şardan'ın bugünkü yazısına göre; 2008'den itibaren 2014'e kadar geçen 6 yılda emniyet teşkilatına alınarak görev verilen 55 bin polisle ilgili “yeniden inceleme” işlemi başlatıldı. İnceleme için Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlendirildi.
İstihbarat Daresi, belirlenen dönem içinde teşkilat mensubu olan yaklaşık 140 bin polisten ilk aşamada 55 bini hakkında İKK (İstihbarata Karşı Koyma) uygulaması yapacak. Personel Dairesi Başkanlığı'ndaki tüm özlük dosyaları, İstihbarat Dairesine aktarıldı. İstihbarat Dairesi'nde oluşturulan özel bir çalışma ekibi, bu özlük dosyalarını inceleyip 55 bin polis hakkında tek tek rapor hazırlayacak.
140 bin kişiye yönelik yaygınlaşacak
Polislerle ilgili yapılacak çalışmalarda, polislerin polis okulu öncesinde aldıkları eğitimler sırasında gittikleri okullar, hangi dersanelere gittikleri, hangi evlerde kaldıkları, varsa ev arkadaşlarının kim ya da kimler olduğu, aileleri ve yakın çevreleri, kimlerle bağlantılarının olduğu, telefon kayıtları, telefonlarla kimlerle görüştükleri ayrıntılı biçimde araştırılacak.
Bu araştırmalar, daha sonra 140 bin kişiye yönelik yaygınlaşacak.
