• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 04:44Güneş 06:16Öğle 13:09İkindi 16:52Akşam 19:52Yatsı 21:18
    • 28°C Kocaeli
    • 26°C İstanbul
    • 26°C Ankara
    • 25°C Rize
  • BIST: 9596.83 -0.86
  • Altın: 2479.762 -0.16
  • Dolar: 32.503 0.29
  • Euro: 34.6364 0.35

Yunus Emre Enstitüsü 6. Eğitim Ve İstişare Toplantısı

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Artık Türkçe sadece bir dil olmanın ötesine geçmiş ülkemiz açısından stratejik bir unsur haline gelmiştir. Hali hazırda 220 milyon insan tarafından konuşulan Türkçe; Çince, İngilizce, İspanyolca ve Hintçe’den sonra en
Yunus Emre Enstitüsü 6. Eğitim Ve İstişare Toplantısı

- Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Artık Türkçe sadece bir dil olmanın ötesine geçmiş ülkemiz açısından stratejik bir unsur haline gelmiştir. Hali hazırda 220 milyon insan tarafından konuşulan Türkçe; Çince, İngilizce, İspanyolca ve Hintçe’den sonra en çok konuşulan 5. dil olarak aslında ülkemizin en büyük yumuşak güç kaynağı ve ülkemiz açısından çok iyi değerlendirilmesi gereken bir stratejik unsur olmuştur. Bunun farkındayız ve bu bahsettiğimiz stratejik gelişmenin desteklenmesine önem vermekteyiz” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, Yunus Emre Kültür Merkezleri Müdürleri 6. Eğitim ve İstişare Toplantısına katıldı. Ankara HiltonSA Otel’de gerçekleşen toplantıda konuşma yapan Bakan Çelik, kültürel çeşitliliğin kabul görmesi ve kültürel çoğulculuğun doğal kabul edilmesinin bazı kesimlerde ayrışma endişesine yol açtığını belirterek, “Bunun nasıl giderileceği konusunda da ve bunun giderilmesi çerçevesinde entegrasyonun nasıl sağlanacağı konusunda da kuşkusuz kendi birikimimiz bize yeterli imkân ve kapasiteyi sunmaktadır. Türkiye’nin kültürel çatısını hem yükseltmek ve hem de genişletmek bizim bakanlık stratejimizin temelini oluşturmaktadır. Bu noktada farklı kültür ögelerini ve düne kadar farklı kamplara hapsedilmiş kimlik ögelerini kamusal alanda yoğun bir biçim biçimde etkileşim içerisinde girmesine fevkalade önemsemekteyiz. Rekabet ve çoğulculuğun sağlanması anlamlı bir kültür ve sanat hayatının ortaya çıkması bizim için olmazsa olmaz koşuldur. Dar kalıplara sıkışmış bir siyaset dünyası nasıl istemiyorsak bir kültür dünyası da istemiyoruz” şeklinde konuştu.

“BİZİM BÖLGESEL VE KÜRESEL POLİTİKAMIZIN TEMEL HEDEFİ ÜLKEMİZİN ÇEVRESİNDE İSTİKRAR, GÜVENLİK VE REFAH KUŞAĞI OLUŞTURMAKTIR”

Uluslar arası düzeyde de büyük bir kültür tartışmasının devam etmekte olduğunu kaydeden Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu tartışma ülkemizin bölgesel ve küresel konumunu da yakından ilgilendirir. Gelinen noktada gördük ki Arap baharını tartışırken de oryantalizmin meselesini tartışırken de, İslamofobiayı tartışırken de aslında görünürde bir siyaset tartışması yapıyor gibi olsak da çok derinlerde kültürel köklere sahip tartışmalar yapmaktayız. Küresel bazlı değerlerin örneğin demokrasinin bu coğrafyaya olmadığı gibi bir kültürel önyargı ortaya çıkmıştır. O yüzden Arap Baharında ortaya çıkan halkların demokrasi talebinde bir zamanlar Doğu Avrupa’da yükselen demokrasi talebinde olduğu gibi güçlü bir destek maalesef bazı batı ülkeler tarafından verilmedi. Dolayısıyla belli bir halkı ve belli bir kültürü oryantalist yaklaşım içerisinde ötekileştiren ülkeler dünyada söyledikleri söz itibariyle dünya barışına değil dünyada çatışmaların daha da derinleşmesine katkı vermektedir. Bizim ülke olarak topyekun bu tartışmalara katılmalıyız. Meydan okumalar karşısında özgüven ve kendi tezlerimizi savunmalıyız. Bizim bölgesel ve küresel politikamızın temel hedefi ülkemizin çevresinde istikrar, güvenlik ve refah kuşağı oluşturmaktır. Bunu sağlam köklere bağlamak için ise kültürel önyargıların aşılması konusunda çok daha büyük çalışmalar yapmakla karşı karşıyayız. Kültürel değer farklılıklarımıza rağmen hepimizin insanlık ailesinin eşit bireyleri olduğunun anlaması konusunda da dünyanın kat etmesi gereken çok büyük bir mesafe bulunmaktadır. Bu bakımdan Yunus Emre’nin bütün bir hayatı ve eserleriyle verdiği mesajı insanlık açısından sürekli altının çizilmesini fevkalade önemsemekteyiz. Diğer yandan devletlerin uluslararası sistem içerisindeki rollerini yeniden tanımladıkları ve yut dışındaki teşkilatlarını yeniden yapılandırdıkları bir dönemde diplomaside biçim değiştirmektedir. Küresel düzeyde birbirine yakın donanım ve insan kaynağını sahip devletlerarasındaki rekabet fevkalade artmaktadır. Bu durum eskiden beri var olan kültürel ilişkileri diplomaside daha çok ön plana çıkartmakta ve ülkelerin birbirlerinin hikâyesine anlamaya yönelik olan ihtiyacını arttırmaktadır.”

“TEDA PROJESİ KAPSAMINA 58 ÜLKEDE VE 54 FARKLI DİLDE TOPLAM BİN 456 ESERİMİZ ÇEVİRİ VE YAYININA DESTEK VERDİK”

Yunus Emre Türk Kültür Merkezi’nin ülkemizin diplomatik faaliyetlerinin merkezinde yer aldığını söyleyen Bakan Çelik, “Kültürümüzü, geleneklerimizi ve dilimizi öğreterek ve yaşatarak dostluklar kurulmasına olanak veren kültür merkezlerimiz bu bakımdan ülkemizin yumuşak ucunu temsil eden belli odaklar haline gelmiştir. Yurt dışında Türkçe öğrenmek isteyenle bu merkezlerimiz aracılığıyla daha rahat ulaşılabilmesi insani diplomasinin gelişmesine de büyük bir katkı sağlamaktadır. Artık Türkçe sadece bir dil olmanın ötesine geçmiş ülkemiz açısından stratejik bir unsur haline gelmiştir. Hali hazırda 220 milyon insan tarafından konuşulan Türkçe; Çince, İngilizce, İspanyolca ve Hintçe’den sonra en çok konuşulan 5. dil olarak aslında ülkemizin en büyük yumuşak güç kaynağı ve ülkemiz açısından çok iyi değerlendirilmesi gereken bir stratejik unsur olmuştur. Bunun farkındayız ve bu bahsettiğimiz stratejik gelişmenin desteklenmesine önem vermekteyiz. Bu kadar yaygın olan dilimizin edebi açıdan tanıtılması bağlamında çeviri ve yayın destek programı TEDA projesiyle 2005 yılından bu yana yerli eserlerimizi ve yazarlarımızı yabancı okurlarla buluşturmaktayız. TEDA projesi kapsamına 58 ülkede ve 54 farklı dilde toplam bin 456 eserimiz çeviri ve yayınına destek verdik. Bakanlığımın uzun yıllardır yürüttüğü Yunus Emre Enstitüsü’nün ilk kez paydaş kurum olarak katıldığı Tarabya Türk Alman çeviri ödülleri gibi mekanizmaların seviyesini arttırma kararlılığındayız. Bir dilin yurt dışında ilgi görmesi o ülkenin pozitif imajına katkı sağladığı gibi aslında pek çok siyasi meselenin kalbinde de önemli bir zemin oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Yunus Emre Türk Kültür Merkezleri'nin kültürel diplomasi anlayışı bakımından temel unsurlar haline geldiğini bildiren Çelik, pek çok ülkede kültür merkezi açmak için yürütülen planlı çalışmalar için Yunus Emre Vakfı yöneticilerine ve personeline teşekkür etti.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim