- Mardin'in Derik ilçesinde, 1993-1994 yılları arasında failimeçhul cinayete kurban giden 13 köylüyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil’in yargılanmasına devam edildi.
Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil ve avukatı Yurdakun Yıldız ile tanık ve mağdur avukatları katıldı. Müdahil avukatlar mahkeme heyetinden Tuğgeneral Musa Çitil’in tutuklanması, duruşmaların kayıt altına alınması, yeni tanıkların Mardin Cezaevinden Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına mektup gönderen N.P. ile yeni tanıkların dinlenmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, duruşmaların kayıt altına alınması talebini kabul ederken diğer talepleri reddederek duruşmayı 28 Nisan tarihine erteledi. Duruşmanın ardından bir açıklama yapan avukat Erdal Kuzu, yargılamanın sona doğru gitmeye başladığını belirterek, heyetin niyetini açıkça beyan ettiğini ve sonucunu önceden bildikleri bir yargılamaya katılmaya devam ettiklerini söyledi.
Devlet zihniyetinin değişmediğini, insanlığa karşı suç işleyenlerin hâla korunduğunu ve koruma altında olduğunu öne süren Kuzu, bu yargılamanın da sembolik olmaktan öte herhangi bir işlevi olmadığını, gayriciddi bir tutum sergilendiğini ancak kendilerinin hukuki haklarını sürdürmeye devam edeceklerini belirtti.
Heyetin tutumunun kendilerinde gayriciddi bir tutum sergilendiği hissi uyandırdığını anlatan Kuzu, şöyle konuştu: “Biz, bu davanın tarihi bir dava olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme heyeti üstü kapalı bu dosyayı kapatmaya çalışıyor. Gerçeğin ortaya çıkmasına yönelik bir tavır ortaya koymuyor. Geçen celse bu cinayetleri ortaya koyan iddianameyi destekleyen bir itiraf mektubu geldi. Bu itiraf mektubunu mahkemeye gönderen kişiyi bile mahkeme heyeti dinlemekten uzak durmaya çalışan bir tutumu var. Yani tüm insan hakları savunucularının tüm bu konularla ilgilenen insanların temel talebi şu yaşanılan yaşanmıştır ama tüm toplum tarafından bu savaş trajedisinin bu insanlığa karşı suçların bilinmesi gerekmektedir. Mahkeme heyeti etnik bir kimliğin yargıçları olmaktan ziyade Türkiye’de yaşayan tüm etniklerin yargıcı olma gibi bir tutum ortaya koyması gerekmektedir. 13 sivil öldürülmüştür." JİTEM adı altında bir cinayet şebekesi olduğunu anlatan Kuzu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanık Musa Çitil, o tarihte bu cinayet şebekesinin başında bulunmaktadır. Bu gerçeği ortaya koymaya çalışan bir tutum ortaya koyması gerekir ama mahkeme heyeti hasbelkader önüne geldiği bu dosyaya bakmaktadır. Dolayısıyla bu gerçeği ortaya çıkaracak herhangi bir ciddi tavır ortaya koymamaktadır. Sonucu başından belli olan bir yargılamaya katılıyoruz ama bu bizler açısından davayı takip etmemize engel olmayacaktır. 800 kilometre öteden gelsek de fail ve faillerin cezalandırılması için elimizden gelen tutumu sürdürmeye devam edeceğiz.”
Sanığın iktidar tarafından korunduğunu iddia eden Kuzu, sözlerini şöyle tamamladı: “Ankara Jandarma Bölge Komutanı insanlığa karşı suç işlediği iddiasıyla yargılanıyor ve hâla görevinin başında bulunuyor. Bu Türkiye’deki siyasal iktidarın bu tür suçlar karşısındaki samimiyetsizliğini de ortaya koymaktadır. Bu insanın hâla görevde olmaması gerekir. Bunun izahı yoktur. Bunun barış ve çözüm süreciyle de bir ilgisi bulunmamaktadır. Gerek Türkiye’deki hukuk mekanizmaları önünde, gerek uluslararası hukuk mekanizmaları önünde bu insanın ve emri altındakilerin insanlığa karşı suç işlediklerini ispat edeceğiz. Hukuk indinde ispat edeceğiz.”
