Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, seçimler öncesinde elektrik kesintisine ilişkin önlemler aldıklarını belirterek, “Muhalefet partilerinin bir kısmının böyle bir elektrik kesintisinin seçim günü olabileceğini ve kesintilerin arkasına şimdiden sığınmaya çalıştığını görüyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin yeni yönetim kurulunu kabul etti. Bakanlıkta gerçekleştirilen kabul sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Yıldız, geçen hafta yaşanan elektrik kesintisine ilişkin, "Doğu ile Batı arasındaki hatların hepsinin aynı zamanda yapılmaması gerekiyordu. Arızalı bir hat varken o anda Batı hattını üç gün içerisinde bitireceklerini söylemişler. 3 gün geçse normalde olmayacaktı. Diyorlar ki sistem diğer iletim hatları üzerinden rahatlıkla enerji üretimi sağlayabilir. Ancak bu bir risk. Yani sisteme duyulan özgüven, arkadaşlarımızın kendilerine duyduğu özgüven veya aşırı risk alma eğilimi bu noktaya götürüyor. O yüzden arkadaşlarımız özellikle arızalı bir başka hat varken, Doğu ile Batıyı bağlayan hat varken diğer hattın bakımını mutlaka askıya almaları gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.
“BURASI BÜYÜK BİR DEVLET, ÖYLE GİZLİ SAKLI ANLAŞMALARLA YÖNETİLEN BİR KONU YOK”
Kürt petrollerinin satışıyla, ilgili imtiyazlı olduğu iddia edilen bir şirketin ismi geçiyor. Bu şirketin hükümet tarafından imtiyazlı hale getirildiği, petrolün bu şirket üzerinden satıldığı yönünde iddialar var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? sorusuna, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletini yönetiyor. Burası büyük bir devlet, öyle gizli saklı anlaşmalarla yönetilen bir konu yok. Kuzey Irak ile alakalı gerek dediğiniz firmanın gerekse bütün çalışan firmaların seçimi yalnızca Türkiye’ye ait değildir” cevabını verdi.
“MUTLAKA ZARARI OLDU AMA ZARAR VAR DEMENİZ İÇİN O KADAR KAR EDİLİYOR OLMASI LAZIM”
Yaşanan elektrik kesintisinin abartıldığı kadar ekonomik zarara neden olmadığını belirten Yıldız, “Burada yalnız bir abartıdan bahsetmek isterim. Yazılı basında şu kadar milyon dolarlık zarar olduğu söyleniyor 6 saat içerisinde. Ben şunu soruyorum; 6 saat içerisinde o kadar milyon dolar mı kazanıyordu o işletmeler? mutlaka zararı oldu ama zarar var demeniz için o kadar kar ediliyor olması lazım. Eğer bizim o işletmelerimiz 6 saat içerisinde 3 milyar dolar kazanıyorsa bizim sunduğumuz Türkiye’nin çok daha ileride olduğunu söylemem lazım. O yüzden nimet ile külfeti eş zamanlı değerlendirmek daha doğru olacağı kanaatindeyim” dedi.
“MUHALEFET PARTİLERİNİN BİR KISMININ KESİNTİLERİN ARKASINA ŞİMDİDEN SIĞINMAYA ÇALIŞTIĞINI GÖRÜYORUZ”
Seçimler öncesinde alınacak önlemler nelerdir? sorusuna Yıldız, “Biz bu manada özellikle muhalefet partilerinin bir kısmının böyle bir elektrik kesintisinin seçim günü olabileceğini ve kesintilerin arkasına şimdiden sığınmaya çalıştığını görüyoruz. Bunu doğru bir yaklaşım olarak görmüyorum. Bütün partiler hangi şartla olursa olsun eşit şartlarda yarışacaklar. Şimdiye kadar bir oyunu hangi partiye mensup olursa olsun, bir oyunu zayi ettiği düşünen var mı, birisi çıktı mı? hayır. Kimsenin oyu zayi olmadı. O yüzden elektrik direğinin arkasına saklanarak böyle bir yapıya girmenin doğru olmadığı kanaatindeyim” diye cevapladı.
‘Bu iş yalnızca Türkiye’de oldu’ diyenlere karşı verecek çok fazla örnek olduğunu ifade eden Bakan Yıldız, “Benzer bir arızayla beraber 4 Kasım 2006 tarihinde Almanya’da bir hadise yaşandı. Bir iletim hattında ve yalnızca küçük bir bölgede yaşanan bir hadiseden bahsediyorum. Hadisenin nedeni, tam 2 buçuk ay sonra 29 Ocak 2007’de ancak raporlanabildi. Batılı ülkelerde 2 buçuk, 3 ay içerisinde raporlanan bir konuyu biz normalde 5. günün sonunda dün akşam itibariyle nihayetlendirmiş bulunuyoruz. 52 bin kilometrelik bir iletim hattının bütün kesitleri süre itibariyle de birçok olasılığı da ihtiva edecek şekilde bu çalışma başlatıldı. Varsa dışarıdan bir müdahale, gerek yurt içinden gerekse yurt dışından bunları ortaya koyacak şekilde bu çalışma da başlatıldı. Almanya’da yalnızca bir hattın devre dışı kalmasıyla beraber başlayan arıza, tıpkı bizimkine çok benzer bir şekilde, teknik açıdan da inceledik. Bizimkine çok benziyor. Yalnızca Almanya değil; Kıta Avrupasını da etkilemiş bulunuyor. Almanya’nın doğusu, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Avusturya ve Danimarka bir bölge, Almanya’nın batısı Hollanda, Belçika, Fransa, İspanya, Portekiz, İsviçre, İtalya bir bölge ve bütün Balkan ülkeleri de bir bölge olarak bu sistemden etkilendi. Kendini koruyabilen sistem oldu, kendini koruyamayan sistem oldu. Ancak bütün bunların net sebebi 2 buçuk aylık bir süreden sonra belli oldu. Ne varsa olduğu gibi biz bunu kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ama sonuçta birçok olumsuzlukların mesela bunların içerisinde yeni bir santralın devreye alınması için iletim hattının boşa çıkartılması var. Yanına bir iletim hattı daha yapılacak. O hattın elektriği kesiliyor. Bilerek kesiliyor ki oradan güvenli çalışmayla beraber bunu yapabilsinler. Bir başka hat arızadan dolayı açıyor. Bir başka hat salınımdan dolayı açıyor. Bütün bunların her birisinin biraya gelme ihtimali çok az ama bu az gerçekleşti. Yani o düşük ihtimal gerçekleşti. Biz diyoruz ki yüzde 1 ihtimalle o olabilir. Normalde o olay yüzde 99 olmaz. Ama o yüzde 1 olabilir. Burada gerçekleşen konu budur. Sistem güvenilir bir sistemdir. 33 yıldan bu yana şebekenin iki katına çıkmasına rağmen. Türkiye’de bir arz güvenliği ile ilgili bir problem yok” ifadelerini kullandı.
