Bu meselede Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin ortaya koyduğu milli duruş, ülkücü hareketin çizgisini bir kez daha netleştirmiştir.
Sayın Genel Başkanımız çok açık bir şekilde;
“Bu topraklarda misafir olmanın bir adabı vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir kabile devleti değildir. Silahlı koruma görüntüleri, milletimizin onuruyla bağdaşmaz. Bu yanlışın düzeltilmesi şarttır.”
diyerek hem milletimizin hassasiyetini dile getirmiş hem de devlet aklının nasıl çalışması gerektiğini ortaya koymuştur.
Biz ülkücüler olarak bu açıklamaların altına tereddütsüz imza atıyoruz.
Ancak mesele sadece eleştirmek değildir.
Bizim farkımız;
Yanlışı gördüğümüzde söylemek,
Doğruyu gördüğümüzde destek olmak,
Liderimizin etrafında çelikten bir halka olmaktır.
Bugün de aynı noktadayız.
“Liderimizin Sözü, Dava Adamının Terazisidir”
Barzani’nin korumalarıyla gelişi kabul edilemez bir görüntüdür.
Ama bu konunun devletin bekasına zarar verecek bir tartışmaya dönmesine de izin vermeyiz.
Çünkü biz biliriz ki:
Devlet varsa her şey vardır.
Devlet yoksa hiçbir şey yoktur.
Sayın Genel Başkanımızın açıklamaları, meseleyi büyütmeden ama taviz de vermeden, devlet ciddiyetine uygun biçimde noktalamıştır.
Bizim görevimiz, liderimizin bu uyarılarını hem sahada hem teşkilatta kararlılıkla sahiplenmektir.
Bugün Türkiye’ye parmak sallayan değil, bu milletin gücüne ve hukukuna boyun eğen herkesle ilişki kurulur.
Aksi bir tavır sergileyen kim olursa olsun, adı ne olursa olsun, ülkücü hareket için kabul edilemez.
MHP Gebze İlçe Başkanı olarak ifade ediyorum:
Biz ülkücüler, lidere sadakatle bağlı, millete hizmeti şeref bilen bir hareketiz.
Barzani meselesinde de, başka meselelerde de çizgimiz nettir:
Türkiye’ye saygı duymayanla dost olunmaz.
Liderimizin durduğu yer, Türk milletinin namus çizgisidir.
Ne yanlışın üzerini örteriz,
Ne de devletimize zarar verecek bir fitnenin peşine düşeriz.
Liderimiz Devlet Bahçeli’nin her sözü bizim için istikamet,
Her uyarısı milletimiz için devlet ciddiyeti ve milli vakar çağrısıdır.
