• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 05:44Güneş 07:09Öğle 12:55İkindi 15:59Akşam 18:31Yatsı 19:50
    • 18°C Kocaeli
    • 21°C İstanbul
    • 22°C Ankara
    • 20°C Rize
  • BIST: 8860.3 1.85
  • Altın: 2923.448 0.26
  • Dolar: 34.2561 -0.01
  • Euro: 37.4046 -0.07

Kck Davasında 48 Tahliye

KCK ana davasında dün akşam tahliye edilen 48 kişi, BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda bir araya gelerek açıklamada bulundu.
Kck Davasında 48 Tahliye

- KCK ana davasında dün akşam tahliye edilen 48 kişi, BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda bir araya gelerek açıklamada bulundu.

Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden KCK ana davasında 48 kişi uzun tutukluluk süresi gereğince tahliye edildi. Tahliye edilen 48 kişi bugün BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’nda çok sayıda kişinin katılımıyla basın açıklaması düzenledi. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın da hazır bulunduğu açıklamayı ‘KCK Ana Dava Bileşenleri’ adına Gülcihan Şimşek yaptı. KCK operasyonunu siyasi bir darbe olarak değerlendiren Şimşek, tahliye edilmelerinin bir lütuf olmadığını ve sorunlarına çözüm olmadığını ifade etti. Şimşek, “Bilindiği gibi 14 Nisan 2009 tarihinde başlayan ve dalga, dalga gerçekleştirilen KCK Operasyonları adı altında, binlerce Kürt siyasetçiler adeta bir siyasi soykırımla rehin alınmıştır. Bu rehin alma politikasıyla her ne kadar Kürt siyasi hareketi tasfiye edilmeye çalışılsa da halkımızın görkemli direnişi devlet politikalarını boşa çıkararak 2014 yerel seçimlerinde en büyük cevabı vermiştir. Dolayısıyla tahliye olmamız ne iktidarın bir lütfu ve sorunlara çözüm getirmesidir ne de zindanların boşaltılması ve siyasi tutsakların özgürlüğüne kavuşması anlamına gelmektedir” dedi.

“14 NİSAN’DAN SONRA OPERASYONLAR YOĞUNLAŞTI”

Şimşek, 14 Nisan’da başlatılan KCK operasyonunun ardından askeri operasyonlarının da arttığını dile getirdi. Şimşek, "Bizler 14 Nisan’da başlayıp günümüze kadar KCK operasyonları adı altında yürütülen bu süreci ‘siyasal darbe’ ve ‘siyasi soykırım’ olarak adlandırıyoruz. Bu darbe ve soykırımla birlikte, askeri operasyonlar yoğunlaştırılmış, DTP kapatılarak çok sayıda kişiye siyaset yasağı getirilmiştir. Kürt çocuklarına yönelik vicdansız tutuklama ve cezalandırma yoluna gidilmiş, kadınlara yönelik çeşitli eril-egemen saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bir çok alanda Kürtlere yoğun saldırılar ve linç girişimleri, cezaevlerindeki baskılar ve daha da çoğaltabileceğimiz uygulamalar, yeni bir konsept çerçevesinde başlatılmıştır. Tüm bunlar 2009’da Kürt Özgürlük Hareketi’nin ateşkes ilanından bir gün sonra devreye konulmuş yani 14 Nisan darbesiyle Kürtler, örgütsüz-iradesiz hale getirilerek eritilmek istenmiştir” diye konuştu.

“HUKUKİ HİÇBİR TALEBİMİZE OLUMLU BİR KARŞILIK BULAMADIK”

KCK ana davasında yargılama sürecini de anlatan Gülcihan Şimşek, hiçbir taleplerinin karşılanmadığına vurgu yaptı. Şimşek, “14 Nisan’da başlayan bu siyasi darbe, aslında yüzyıldır çeşitli biçimlerde sürekli uygulanan bir yöntemdir. Kürtleri iradesiz bırakma politikaları her seferinde halkın direnişiyle boşa çıkarılmış ve Kürtlerin varlık mücadelesi devam etmiştir. Zaten Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler eşit bir hukuk ve yargılama yüzü görmemiştir. Başta İstiklal Mahkemeleri olmak üzere sıkıyönetim mahkemeleri, DGM ve ÖYM’ler gibi olağanüstü ve özel yetkilerle donatılmış mahkemelerde yargılandık. Mahkemenin ismi değişse de Kürtlere düşman gözüyle bakan zihniyet bugüne kadar değişmemiştir. Bu beş yıllık yargılama sürecinin her aşamasında bunu net bir şekilde gördük, yaşadık. Ana dilimizde savunma yapmamız engellendi, hukuki hiçbir talebimize olumlu bir karşılık bulamadık. Duruşmalarımız göstermelik bir tiyatro oyununun ötesine geçemedi. En somut örneği de beş yıldır tutuklu olup hala ifade veremeyen arkadaşlarımızın varlığıdır. Anayasa Mahkemesi, uzun tutukluluk süresini en az 3 yıl ve en fazla beş yılla sınırlandırmıştır. Ancak üç yılı aşkındır tutuklu olan dosya arkadaşlarımız, hala tahliye edilmemiştir. Bizlerin tahliyesi de beş yıl dolduğu için gerçekleşmiştir. Nihayetinde bir ay önce aynı mahkeme ‘dağa çıkabilirler’ gibi skandal bir karar olarak nitelendirilebilecek bir tutumla tahliye talebimizi reddetmiş, beş yılın günü gününe dolmasını beklemiştir” şeklinde konuştu.

Açıklamanın ardından, bir gazeteci, geçtiğimiz ay Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi tarafından KCK’lıların tahliye kararına ilişkin ‘dağa çıkabilirler’ gerekçesini hatırlatarak, ‘dağa çıkacak mısınız?’ diye sordu. Soruya yanıt veren Şimşek, “Şimdilik buradayız” dedi.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim