- Bartın’da, 9 Şubat 2014 tarihinde 'bakkala gidiyorum' diyerek evden ayrılan ve iki aydır kayıp olan kızını bulamayan baba, son çare olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya mektup göndererek yardım istedi.
9 Şubat 2014 tarihinde akşam saat 6 civarında 'bakkala gidiyorum' diyerek evden çıkan 17 yaşındaki C.T’nin babası Erdal Toyran (52), kızını bulmak için çalmadık kapı bırakmadı. Aramaları sonuçsuz kalan Toyran, son çare olarak Başbakan Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ala’ya mektup göndererek kızının bulunması için yardım istedi. Yazdığı mektupları Bartın Postanesi’nden gönderen Erdal Toyran kızı ile hiç görüşmediğini ifade ederek hayatından endişe ettiğini söyledi.
Kızının bulunması için yetkililerden yardım isteyen Erdal Toyran, şöyle konuştu: “Kızım, 9 Şubat akşamı evden bakkala gidiyorum diyerek çıktı bir daha eve gelmedi. Biz o gece karakola giderek, kızımızın kaybolduğunu bildirdik. Yapılan aramalarda Bartın’da bulunamadı. Olaydan 3 gün sonra bana Zonguldak’tan bir telefon geldi. Telefonda konuştuğum kişi bana kızımın yanlarında olduğunu söyledi. Bizi yanlarına çağırdılar. Kızım 17 yaşında olduğu için biz Zonguldak’a giderek, ilk önce polise bilgi verdik. Kızımın onlardan alınıp bize teslim edilmesini istedik. Polisler verdiğimiz adrese giderek, araştırma yaptı. Fakat gidilen adreste kızımın olmadığı söylendi. Sonra adrese biz kendimiz gittik. Eşimin amcasının evi o mahallede olduğu için biz oraya gittik." Kızının yanlarında olduğu iddia edilen aile ile orada görüştüklerini anlatan Toyran, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bize anlaşma teklif ettiler. Biz kızımızı görmek istedik. Kabul etmediler. Bizde evden çıktık. Tekrar polis karakoluna gittik. Derdimizi anlattık. Polisler biz size yardımcı olacağız diyerek bizi gönderdi. O gece Bartın’a geldik. Olaydan bir hafta sonra ben telefonlarını bularak tekrar aradım. Çocuğumun sesini duymak istedim. Çocuğumla konuşamadım. Şikâyetinizi geri alın dediler. Bende sinirlenerek, telefonu kapattım. Tekrar onlardan telefon geldi. Tekrar aynı şeyleri söylediler. Şuan kızımın yaşayıp yaşamadığından bile emin değilim sosyal medyayı iyi kullanmasına rağmen iki aydır hiç hesaplarına girmediği görülüyor. Bu aile hakkında da hiç iyi şeyler duymadık. Kızımızın hayatından endişe ediyoruz. Ne olur devletimiz bize sahip çıksın. 19 sene önce buna benzer bir olay daha 4 yaşındaki oğlumuzun başına geldi. 19 yıl geçmesine rağmen olay hâla aydınlatılmadı. Ne ölüsünü bulabildik ne dirisini bulabildik. Aynı durumun kızımızın başına gelmesini istemiyoruz. Ne olur bize yardımcı olunsun.”
