- Adana Dünyagöz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Cüneyt Karaarslan, gözün saydam tabakasının yani korneanın ilerleyici miyop ve astigmat ile birlikte incelmesi ve sivrileşmesiyle oluşan Keratokonus görme kalitesini olumsuz etkilediğini belirterek, "Genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu bu hastalık çoğunlukla geç fark ediliyor, bu nedenle bilgilenme çok önemli" dedi.
Genellikle ergenlik döneminde başlayan Keratokonus hastalığından hastaların ancak 20'li yaşlarında haberdar olduğuna dikkati çeken Opr. Dr. Karaarslan, Hastalık 20-40 yaş arasında ilerleme gösterip 40'lı yaşlardan sonra durağan döneme girer. Kornea, gözün çok önemli bir kısmıdır. Işık göze kornea aracılığıyla girer; kornea ışınları kırarak veya odaklayarak net görmenizi sağlar. Keratokonusta, korneanın şekli değişir ve görme bozulur. Keratokonus araba kullanma, bilgisayarda yazı yazma, televizyon izleme veya okuma gibi bazı faaliyetleri güçleştirebilir” diye konuştu.
Hastalığın oluşumundan ve belirtilerinden bahseden Opr. Dr. Karaarslan, “Hastalığın oluşmasında hem genetik hem de çevresel faktörler rol oynuyor. En önemli çevresel faktör ise gözü kaşıyıp ovuşturmak yoluyla korneaya zarar vermektir. Dolayısıyla bu alerjik bahar günlerinde sakın gözlerinizi bastırarak kaşımayın. Belirtileri ise gözlükle dahi düzeltilemeyen bir bulanık görme, sık sık değişen gözlük numaraları ve yoğun allerjik göz sorunları olmak üzere özellikle kaşıntı tipik belirtileridir” ifadelerini kullandı.
Günümüzde keratokonus tedavisinde birbirine paralel iki hedefe yönelik işlemlerin söz konusu olduğunu ifade eden Karaarslan, “Korneanın ilerleyici incelmesi söz konusu ise cross linking, gözlük ve kontakt lense rağmen görme sorunu ön planda ise kornea içi halka bugün için kornea naklinden önceki aşamada yapılan girişimlerdir” şeklinde konuştu.
Her cerrahi yöntem gibi bütün bu işlemlerde de komplikasyon olasılıkları olduğunu vurgulayan Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Cüneyt Karaarslan, “Sıkıcı ve inatçı ışık hassasiyeti en sık görülen komplikasyondur. Neyse ki kornea içi halka geri dönüşümü kolay bir girişimdir. Fakat tüm bu gelişmelere rağmen bazen kornea nakli kaçınılmaz olur ki bu ameliyatın da doku reddi başta olmak üzere ameliyat sonrası sorunları ortaya çıkabilir” dedi.
Hastalığın tedavi yöntemlerini anlatan Opr. Dr. Cüneyt Karaarslan, "Keratokonus kornea hücrelerinin bir oksidatif stres hastalığıdır. Böylece belki de yakın gelecekte cerrahi işlemlere gerek kalmadan antioksidan enzim içeren damlalar ya da uygulamalarla keratokonus tedavisi söz konusu olabilecek” diye konuştu.