Hepimizin "belki çok geç anladım ama sonunda doğru yolu buldum" dediğimiz zamanlar olmuştur..
Hep sevdiğimiz hatta çok ama sevdiğimiz için bir türlü yanlışlarını, hatalarını görmek istemediğiniz, görsek de "hayır bu doğru değildir!" dediğimiz ve sonunda yanımızda göremediğiniz insanlar vardı ya işte onlar yoklar..
Üzülsek de hep onun yanında olduk, fazlasıyla sevdik fazlasıyla değer verdik ve ona hiç hayır diyemedik ki, diğer insanları kırma pahasına da olsa..
Bu tür insanlar hep alıcı modundadır, vermeyi pek bilmezler. Alırlar alırlar ve ilk “hayır” ımızda ortadan kaybolurlar. Bu iki, üç derken bir bakmışız ki bizi sevdiğini zannettiğimiz kişi yok olup gitmiştir hayatımızdan..
Bunu bilmediğimiz, görmediğimiz sürece üzülürüz hatta içimiz acır ve o kişiler tarafından hep yalnız bırakılırız..
Kendini geliştiren ve değerinin farkında olan birisi zaten çevre tarafından da değer ve ilgi görür İnsanların giderek nankörleştiği bir çağda değere değerle karşılık verenleri nasıl anlayacağız peki?
Bunu yine elbet kendimiz bulacağız. Tıpkı “doğruyu-yanlışı” nasıl ayırt edeceğim sorusuna benzer. Size saygısızca davranan, sizi üzen, size zarar veren, sizi kıran kısacası artık yanınızda istemediğinizi hissettiğiniz kişileri tutmamaya çalışın..
Bu kararı almak öyle kolay değildir tabii. Çünkü altında kaybetme korkusu yatar. Bu durumda biraz etrafınızı gözlemlemek işinize yarayabilir..
Belki siz böyle bir durumu yaşadınız belki de bir arkadaşınız..
Biraz gözlemleyin ve düşünün. Bunları beyninizdeki ve kalbinizdeki süzgeçlerden geçirerek kendi doğrularınızla karşılaştırıp gerekli elemeleri yaparak hayatınızdaki sizi üzen bütün gereksiz insanlardan kurtulabilirsiniz..
Bir de benden size tavsiye “hayır” kelimesinin buradaki gücüne inanın ve yer verin hayatınızda derim..
İstemediğim her şeye rahatlıkla hayır diyenlerdenim. “Hayır” kelimesi benim için altın anahtar gibidir..
Bu kelime özünde öyle bir güce sahiptir ki, kullandığınız zaman karşınızdaki kişiden gelecek olumlu yada olumsuz tepkinin sonuçları kapının size açılıp açılmayacağına, gönül torbanızda yer alıp almayacağına dair yön verecektir.
Allahaşkına sırf başkaları mutlu olsun diye hep kendimizden vermenin ne anlamı var?
Önce kendimiz;
Önce kendimize saygı duyalım..
Önce kendimize değer verelim..
Olumlu yada olumsuz ne dersek diyelim her daim hep yanımızda olan insanlar bizim hayatımızda olsun..
Bunu yaptıkça bu durumu alıştıkça sevecek huzuru bulacak, mutlu olacaksınız. Emin olun ki artık bunu hep yapmak isteyeceksiniz..
Ve bütün bir ömrünüz boyunca gönül torbanızı sizinleyken ve sizinle olduğunun farkında olan şeylerle dolduracaksınız..
İşte bu farkındalıktır ve yaşamak ise tam da budur!
Bu yüzden hayatı bilerek yaşayın..
Değer verdiğiniz insan size değer vermiyor ve kendi değerini anlamıyorsa, bırakın kendi değeriyle kalsın..
Değeri gerçekten bunu hakeden kişilere verelim!
Çünkü haketmeyen kişilere verilen değer, hakedene haksızlıktır..
Etrafımızda kadir kıymet bilen, değer veren insanlar olması dileğiyle..
Sağlık ve sevgiyle kalın..
Rastgele İnanlık..
