- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın Ankara seçim sonuçlarını Anayasa Mahkemesi’ne götüreceği açıklamalarına esprili cevap verdi. Çelik, “CHP’liler neredeyse yemek tariflerini de Anayasa Mahkemesi’ne soracak. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının andından partilere üyelik sürecinin değiştirip değiştirilmeyeceği yönündeki bir soruya, “’Bir musibet bin nasihatten iyidir.’ Teşkilattan sorumlu yardımcımız Ekrem Erdem’in de dün bir açıklaması var. Buna yönelik meseleyi daha hassas ele almaya yönelik bir çabamız olacak. Bunu diğer siyasi partilerle de paylaşmayı düşünüyoruz” dedi.
“CHP YEMEK TARİFLERİNİ BİLE ANAYASA MAHKEMESİ’NE SORACAK”
Anayasa Mahkemesi’nin twitter karanının ardından Bireysel Başvuruyla ilgili yeni bir düzenlemenin yapılacağı iddialarının sorulması üzerine ise Çelik, şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurunun kaideleri, kuralları bellidir. Hangi konularda bireysel başvuru yapılamaz bu da bellidir. Bizim yüksek mahkemenin itibarını korumamız gerekir. Ama her şeyden önce yüksek mahkemenin bizati kendi itibarını koruması gerekiyor. Son olay Yüksek Seçim Kurulu Ankara seçimleriyle ilgili bir karar verdi. CHP’lilere bu kararla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne gideceğiz dediler. Sayın Mansur Yavaş Anayasa Mahkemesi’ne gidip ne diyecek? ‘Ben bireysel olarak belediye başkanı olamadım. Biz aslında toplu olarak olacaktık ama olmadı mı diyecek?’ Anayasa’nın 79. Maddesi ortada. Yüksek Seçim Kurulu’nun kararları aleyhinde başka bir mercide bir başka merciye başvurulamaz bu kadar net. Şimdi bu kadar netken CHP’liler neredeyse yemek tariflerini de Anayasa Mahkemesi’ne soracak. Böyle bir şey olabilir mi? Türkiye’de bireysel başvuru hakkını getiren AK Parti’dir. Ama bunun su istimal edilmesi, bunun kötüye kullanılması kesinlikle kabul edilemez. Twitter kararı konusunda Anayasa Mahkemesi çok büyük bir yanlışa imza atmıştır. Twitter uluslararası bir şirket.”
“ANAYASA MAHKEMESİ YANLIŞ BİR KARARA İMZA ATTI”
Yazılı ve görsel basında suç olan bir şeyin sosyal medyada sevap olamayacağının altını çizen Çelik, insanlara karşı yapılan haysiyet cellatlığının ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini vurguladı. Twitter’ın Avrupa ülkelerine başka türlü davrandığını ancak Türkiye’de alınan kararları uygulamadığını söyleyen Çelik, “Anayasa Mahkemesi verdiği kararla çok büyük bir yanlışa imza atmıştır. Temenni ederim bir daha böyle bir yanlışa imza atmaz” dedi.
“BEN ÜÇ ÇOCUĞUMU BU OKULLARA VERDİM”
Bir gazetecinin, “Yurt dışındaki Türk okullarıyla ilgili çelişkili açıklamalar söz konusu. Sayın Başbakan daha önce Pakistan Pencap Eyaleti Başbakanıyla bu konuyu görüşeceğini söylemişti. Son Azerbaycan ziyaretinde de bu konunun gündeme geldiğini grup toplantısında söyledi. Sayın Davutoğlu dün akşam bir televizyon programında reddetti. Bu konuda net bir açıklama yapabilir misiniz?” diye sorması üzerine ise Çelik, şunları söyledi:
“Dün sayın Davutoğlu Kanal 24’te katıldığı bir programında bu konuyu değerlendirdi. Ona ilave edeceğim bir şey yok. Birinci dereceden bu işin muhatabı kendisi. İster yurt içindeki ister yurt dışındaki bu okullarla ilgili olarak başta sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan, sayın Dışişleri Bakanı ve ilgili bakanlar bütün iktidarımız boyunca bu okullar için adeta bir şemsiye görevi görmüştür. Bu okullara ihtimam göstermişlerdir. Milli Eğitim Bakanlığım döneminde yaptığım yurt dışı ziyaretlerinde önce bu okulları ziyaret ettim. Ben üç çocuğumu bu okullara verdim. Bu okullar eğitim ve kültür faaliyeti yaptığı sürece bununla ilgili kimsenin problemi olmaz. Ama birileri bu okulları Türk hükümeti ve AK Parti aleyhtarı propagandaların üssü haline getirirse orada kusura bakmayın bir problem var demektir. Kendi ülkesinin bir diktatörlük, kendi ülkesinin başbakanını diktatör olarak takdim eden AK Parti’yi, AK Parti hükümetini El-Kaide ile koyun koyuna göstermek, AK Parti hükümetini İrancı diye nitelendiren bir anlayış bu okulları da kendi emellerine alet ederse o okullar ile ilgili beslenen sempatilerin antipatiye dönüşmesinden kimsenin şikayet etmeye hakkı olamaz. Bunu çok net söylüyorum. Şu muhasebenin yapılması lazım. Eskiden olan bu ilgi ne oldu da bir anda antipatiye dönüştüğünün hesabını yapmaları gerekmez mi bu insanların. Şapkalarını önlerine alıp bunun muhasebesini yapmaları gerekmez mi? Türkiye İran’la ticaret yapar. Türkiye İran’dan doğal gaz alır verir. Türk hükümeti İrancı, Amerikancı, Rusyacı olamaz. Bizim hükümetim olsa olsa Türkiyeci olur.”
“BAŞBAKAN HAKKINDA ÖYLE LAFLAR ETTİLER Kİ TAŞA VURSANIZ TAŞ YARILIR”
“Selam diye bir terör örgütü icat edeceksiniz, bazı AK Partilileri bununla ilişkilendireceksiniz peki bu faaliyetle kime selam verilmeye çalışılıyor” diye soran Çelik, “Kimin memnun ve mutlu etmek için bu yapılıyor. Bırakın yurt dışındaki yurt içindeki okullara giden milletvekillerimizin çocukları, onların yakınlarının gittiği sınıflarda bile sayın Başbakanla ilgili, hükümetimiz ve iktidarımız ile ilgili öyle laflar edildi ki, taşa vursanız taş yarılır. Bu söylemler içerisinde bulunduğu zaman herkesi sağır kör kabul etmek hangi mantığın gereğidir” dedi.