- Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, baharın geldiğini müjdeleyen yeni dünyanın sofralarda yerini almaya başladığını bildirerek, “A vitamini yönünden zengin olan, göz ve cilt sağlığını koruyan yeni dünyada üretim artırılmalı” dedi.
Bayraktar, yaptığı açıklamada, anavatanı Çin ve Japonya olan yeni dünyanın 1000 yılı aşkın bir süredir Japonya’da yetiştirildiğinin bilindiğini belirtti. Yeni dünyanın 1700’lü yıllarda Avrupa’ya, 1800’lü yıllarda Cezayir ve Lübnan üzerinden Türkiye’ye geldiği bilgisini veren Bayraktar, özellikle Akdeniz Bölgesi’nin yeni dünya için uygun ekolojik koşulları nedeniyle üretimin büyük bölümünün bu bölgede yapıldığına dikkati çekti.
Şemsi Bayraktar, 1996 yılında 12 bin 600 ton olan yeni dünya üretiminin 2004 yılında 9 bin 250 tona indiğini, 2009 yılında 12 bin 986 tona kadar çıktığını, en son 2013 yılında 12 bin 902 ton üretim yapıldığını belirtti.
Yeni dünyanın baharın geldiğini müjdeleyen koyu sarı, sulu, iri çekirdekli bir meyve olduğunu bildiren Bayraktar, şöyle konuştu: “A vitamini yönünden çok zengin olan, göz ve cilt sağlığını koruyan yeni dünyada üretim artırılmalı. Diyet lifleri ve pektin yönünden de iyi bir kaynak olan yeni dünya, sindirim sisteminin dostudur. İçeriğinde bulunan antioksidan etkilere sahip flavonoidlerin, hücre hasarını önlediği, kalp hastalıklarına karşı koruduğu ve enzim aktivitelerini düzenlediği öne sürülmektedir. Yeni dünya ayrıca, antioksidanların etkilerini artıran malik asit ve B grubu vitaminler yönünden de son derece zengin bir meyvedir. Yeni dünyada, 2013 yılında 12 bin 902 ton olan üretimin yüzde 88,6’sını Antalya ve Mersin karşıladı. Antalya’nın 6 bin 731 tonla birinci olduğu, Mersin’in 4 bin 695 tonla ikinci olduğu yeni dünya üretiminde, Hatay’da 662 tonla üçüncü, Muğla 227 tonla dördüncü, Adana'da 201 tonla beşinci oldu. Üretimde Akdeniz Bölgesi’nin payı yüzde 95,6’yı buldu. Bu bölgeyi Ege ve Doğu Karadeniz bölgeleri takip etti.”
Üretimin az olmasına karşın az da olsa ihracat yapıldığını belirten Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti:
“Yeni dünya üretimine yönelim, özellikle erken dönemde yüksek fiyatla pazarlanabilmesinden dolayı artmaktadır. Önceleri tohumla üretim yaygın iken, son dönemlerde standart çeşitlerle aşılı üretime geçilmiştir. Diğer meyve türleri içinde yeni dünyanın en büyük avantajlarından biri ilkbahar döneminde pazarda meyve boşluğunun olduğu meyvede çeşitliliğin az olduğu dönemde pazara arz edilmesidir. Bu dönemde pazarda meyve çeşitliliği çok az olduğundan yeni dünya için iyi bir pazarlama fırsatı doğmaktadır. Bu nedenle yeni dünya yetiştiriciliği önemini artırarak sürdürecektir. Türkiye çok daha fazla yeni dünya üretip, ihraç edebilir. Bunun için hem ağaç sayısı hem de ağaç başına 45 kilo olan ortalama verim artırılmalıdır.”
