Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Aslantaş’ın vizyoner liderliği, bu dönüşümün en önemli itici gücü olarak öne çıkıyor. Son olarak Romanya’da gerçekleştirilen temaslar, Gebze’nin üretim gücünü ve Türkiye’nin ekonomik vizyonunu Avrupa arenasına taşıdı.
Romanya–Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası’nın davetiyle gerçekleşen ziyarette GTO heyeti, iki ülke arasındaki ticaret hacmini büyütecek yeni iş birliği olanaklarını masaya yatırdı. Ziyaretin en dikkat çeken anlarından biri, Başkan Abdurrahman Aslantaş’ın Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat ile gerçekleştirdiği özel görüşme oldu. Görüşmede Gebze’nin sanayi kapasitesi, ihracat potansiyeli ve Avrupa pazarına yönelik açılımlar ele alındı.
Bu temaslar, yalnızca bir nezaket ziyareti olmanın çok ötesinde, Gebze’nin ekonomik gücünün diplomasiyle harmanlandığı bir adım niteliğinde.
“Gebze, Türkiye’nin üretim üssü”
Aslantaş, yaptığı açıklamada “Gebze, Türkiye’nin en güçlü sanayi merkezlerinden biri olarak üretim, inovasyon ve ihracatta ülkemize büyük katkı sağlıyor” diyerek, bölgenin stratejik önemini vurguladı. Bu söz, aslında uzun süredir odaklandıkları bir anlayışın özetiydi:
Üreten, ihracat yapan, uluslararası rekabet gücü yüksek bir Gebze.
Sınırları aşan temsil gücü
GTO’nun Romanya temasları, Türkiye’nin dış ticaret vizyonuna katkı sunmakla kalmadı; aynı zamanda Gebze’nin adını uluslararası platformda güvenilir bir iş ortağı olarak tescilledi.
Yönetim Kurulu, Meclis ve Komite Başkanlarından oluşan heyet, Romanya–Türkiye Ticaret ve Sanayi Odası’nın 30. kuruluş yılına katılarak Türkiye’nin ekonomik potansiyelini güçlü bir şekilde temsil etti.
Diplomasinin merkezinde ekonomi
Ekonomi diplomasisinin artık klasik protokol ziyaretlerinden çok daha fazlası olduğunu kanıtlayan bu temaslar, GTO’nun kurumsal vizyonunu da yeniden tanımlıyor. Aslantaş’ın liderliğinde, oda sadece üyelerine hizmet eden bir kurum olmanın ötesine geçerek, Türkiye’nin ticari diplomasisinde aktif rol oynayan bir yapı haline geliyor.
Romanya ziyaretinde gösterilen birliktelik, diplomasi ve temsil gücü, “Gebze artık sadece Türkiye’nin değil, bölgenin üretim markası” cümlesini fazlasıyla haklı çıkarıyor.






































