- Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına adaylığını koyması durumunda Gül'ün bundan büyük onur duyup destekleyeceğini belirterek, "Cumhurbaşkanlığı konusunda hesaplar yapılırken Sayın cumhurbaşkanımızı bu mesele içinde herhangi bir aktör olarak düşünmek ve çeşitli ihtimallerde adını geçirmek belki de onu üzüyor" dedi. Arınç, seçim sistemiyle ilgili düzenlemeyi 2 ay içinde yapacaklarını da açıklayarak, "2 aylık zamanda, daraltılmış bölge veya dar bölge sistemini kendi içimizde tartışarak süratle bu kanunu çıkaracağız" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ikinci kez Bursa Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Recep Altepe'ye tebrik ziyaretinde bulundu. Burada gazetecilerin gündeme dair sorularını cevaplandıran Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün dün yaptığı açıklamaların öncekilerinden farklı olmadığını ifade ederek, "Değerli arkadaşlar. Yeni bir olay değil, Sayın Cumhurbaşkanımız da Başbakanımız da bu konuyu birlikte görüşeceklerini ve en olumlu şekilde sonuçlandıracaklarını ifade ediyorlar. Dün yaptıkları konuşmanın üç gün evvelki konuşmadan çok farklı yönü yok. Bunu farklı yorumlamaya gerek yok. Ben de konuşmalarımda, verilen cevaplarda da söylüyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın, iki arkadaş olarak, geçmişte bu partiyi kuranların önde gelenlerinden ikisi olarak, birbirlerinden başbakanlığı devralmış kişiler olarak, cumhurbaşkanlığı adaylığını bizzat Sayın Başbakanımızın açıkladığı insan olarak, geçmiş hukuka dayanan çok samimi, çok dürüst ilişkileri var. Biz inanıyor ve biliyoruz ki, Sayın Başbakanımız bu istişarelerin sonunda cumhurbaşkanlığına adaylığını koymak isterse Sayın Cumhurbaşkanımız da bundan büyük bir onur duyacak ve onun adaylığını destekleyecektir" dedi.
"FARKLI AKTÖR OLARAK GÖRMEK CUMHURBAŞKANIMIZI ÜZÜYOR OLABİLİR"
"Bugün sadece cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin sorular değil, onun ötesinde başka soru ve ihtimaller de konuşulmaktadır" diyen Arınç, "Bence bu konu her iki kişiyi de rencide edecek, üzecek, bulundukları konumlarda kendilerini rahatsızlık edecek düzeye gelmemeli. Yani Sayın Başbakanımız cumhurbaşkanı olacaksa, böyle bir karara varacaklarsa, halkımız da bunu onaylayacaksa, bildiğiniz gibi başka adaylar da olacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi halk tarafından yapılacak, iki turda. Halkın da bunu onaylaması halinde, AK Parti'nin başında 2015 yılına kadar kimin başbakan olarak kalacağı, 2015'ten sonra partinin nasıl şekilleneceği de tartışılıyor. Bu tartışma şüphesiz anlamsız değil. AK Parti, üç dönemdir tek başına iktidar olan ve oylarını sürekli artıran parti; çok önemli bir liderin başkanlığında bugünlere gelmiş olan bir parti. Bu başarı nasıl, kimlerle devam edecek, parti nasıl bir şekillenme içine girecek? Herkesin bunları düşünmeye, bunun üzerine fikir yürütmeye hakkı var. Bu hesaplar yapılırken, Sayın Cumhurbaşkanımızı bu mesele içinde herhangi birisi olarak, aktör olarak düşünmek veya çeşitli ihtimallerde onun da ismini geçirmek belki Cumhurbaşkanımızı üzüyor olabilir. Ben kendisini asgari 1991'den beri tanıyan bir arkadaşı, dostu olarak onu çok iyi anlıyorum. Onun bu duruşuna ve sözlerine çok iyi hak veriyorum. Lütfen herkesin de ona saygı gösterme konusunda eksikliği olmasın. Cumhurbaşkanımız 7 yıllık görev dönemini büyük başarıyla geçirmiş, Anayasa'da tanınan görevlerini büyük başarıyla yapmış, hepimizin takdir ettiği saygın bir isimdir. Vereceği kararını hepimiz saygıyla takip edeceğiz. Başbakanımızla mutlaka bir araya gelip önemli bir karar verecekler. Biz söylediklerinden farklı bir anlam çıkarmıyoruz. Kendisiyle her zaman görüşmekte ve bazı konuları istişare etmekteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımıza ne kadar derin saygı duyduğumuzu ve onu ne kadar iyi anladığımızı bir kez daha ifade etmek isterim" şeklinde konuştu.
"YENİ SİSTEMİN AK PARTİ'YE YARADIĞINI DÜŞÜNENLER NİYE KENDİLERİNİ PARTİ OLARAK GÖRMÜYOR"
Arınç, yeni seçim sistemi tartışmaları ve bu değişikliklerin AK Parti ile BDP'ye yaradığı yönündeki eleştirilere de şu açıklamayı getirdi:
"Bu zavallı bir açıklama. AK Parti ve BDP'ye yarar diye hesap yapanlar niye kendilerini parti olarak görmüyorlar? Niye iktidara talip olmuyorlar? İktidara gelmek için halkla niye iyi ilişkiler kurmuyorlar? Her seçimden mağlup olarak çıkacakları yerde, 'Biz de bu seçimde iktidar ve başarılı olacağız' diye gayret göstermiyorlar. Onu sorgulamak lazım. 'Bu seçim sistemi yazı da gelse tura da gelse AK Parti'ye yarıyor' diye üzülüp ağlayacaklarına, bu seçim sistemleri hangisi olursa olsun, 'Ben niye başarılı olamıyorum?' diye sorup, bunun hesaplarını yapmaları lazım. Ana muhalefetin iktidara gelme niyetleri yok mu? Eğer niyetleri varsa, halktan daha çok oy alma niyetleri olmaz mı? İktidar olma arzusu taşıyorsa niye Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 15'lere sıkışıp iktidar arzusu göstermez? Gösteriyorsa MHP uzamaz, kısalmaz konumdan, halktan daha fazla oy alacağım gayretini göstermez. İşin bir boyutu böyle. Biz 30 Eylül'de yeni demokratikleşme paketini açıklarken, o heyette olduğum için söylüyorum, Sayın Başbakanımız, 'Şu konuları yapacağız, şu konuları da tartışmaya açıyoruz. Partilerin görüşlerini alıp mutabık kalalım. Yeni seçim sistemi üzerinde karar kılalım' demiştir. Birincisi, bugünkü sistemde yüzde 10'luk baraj var, bu devam etmeli mi? İkincisi, tamamen dar bölge sistemine mi geçmeliyiz? Çünkü yüzde 10'luk baraj olmayacak. 550 milletvekili 550 seçim bölgesinden kendisi gelecek. Madem baraj istemiyorsunuz, dar bölgeye gidelim. Veya daraltılmış bölge mi olsun? 5'li, 3'lü, 6'lı milletvekilleri mi olacak? Bursa 18 milletvekili. Bursa'yı üç bölge kabul ederek daraltılmış bölge sistemine mi gidelim? Bunu tartışmaya açtık. Ne kadar güzel bir şey."
"YENİ SEÇİMLERE YENİ SİSTEMİ YETİŞTİRECEĞİZ"
8 aydır muhalefetin seçim sistemi konusunda yeni bir teklif getirmediğini vurgulayan Arınç, "8 aydan beri hiçbirisi ağzını açıp da, 'Biz böyle bir sistemden yanayız' demedi çünkü onlar ne yaparsa yapsınlar, iktidar olmak şöyle dursun, iktidara yaklaşamayacaklarını biliyorlar. AK Parti'nin olduğu yerde şansları yok. O yüzden ağızlarını açıp, 'Dar bölge daha iyi, daraltılmış bölge daha iyi veya bugünkü sistem devam etsin' demedi. Sadece, 'Baraj yüzde 3 olsun' dediler. Böyle şeyi uygun görmüyoruz. Onları bekledik, boşuna bekledik. 8 ay sonra biz artık Türkiye için gerekli olan seçim sisteminin ne olduğuna karar vereceğiz. Bunu seçimlerden önce mutlaka gerçekleştireceğiz. 2015 seçimlerini esas alacaksak, seçime ait kanunlar en az bir yıl önce çıksın ki uygulansın. Anayasanın 67. maddesinin ikinci fıkrasında, 'Seçimle ilgili kanunların seçimlerden önce en az bir yıl önce çıkması gerekiyor' deniyor. Bunun için olsa olsa 2 aylık zamanımız var. Kısa süre içinde daraltılmış bölge veya dar bölge sistemini kendi içimizde tartışarak, süratle bu kanunu çıkaracağız. Yoksa yine yüzde 10'luk barajların hakim olduğu mevcut seçim sistemiyle seçimlere gitmek gerekecek. Bütün partilere tavsiyem. Gerçekten parti olsunlar, halkla el ele versinler. Projelerini ortaya koysunlar. İyi lider, iyi genel başkanlarla seçime hazırlansınlar. Partileri, içindeki aykırı düşünceleri zenginlik olarak kabul edebilirsiniz, ama birisinin ileri, birisinin geri gittiği partilerden Türkiye'de iktidar olmaz. AK Parti'yi örnek alsınlar. Nasıl parti olacaklarına karar versinler. O zaman seçim sistemi ne olursa olsun kimseye zararı olmaz. Biz geldiğimizde yüzde 10 barajı vardı. 15 aylık parti, 40 yıllık, 80 yıllık partilerle yarışa girdi ve tek başına iktidar oldu. Hiç ağlayıp sızlamadık yüzde 10 barajı var diye. Bizim dışımızdaki bütün partiler şikayet ettiler. Tek emelleri yüzde 10'u bir şekilde aşmak ve kapağı parlamentoya atmak. Türkiye'nin büyük düşünen partilere ihtiyaçları var. Dar bölge, daraltılmış bölge hevesleri kaybolmasın. Anadolu'ya dönsünler, halka dönsünler. El ele versinler. Halkı horlamasınlar, iktidarın yanlışları varsa, onları tespit edip, yeni projeler ortaya koysunlar. Pabuç kadar dilleriyle iftiradan, hakaretten vazgeçsinler. AK Parti gibi olsunlar. O zaman kazançlı çıkacaklar" şeklinde konuştu.
Başkan Recep Altepe, Arınç'ın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Arınç'ın Bursa için şans olduğunu kaydeden Altepe, kendisine hediye takdim etti.