Milyonlarca vatandaşı ilgilendiren uygulamaya ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'dan açıklama yapılmıştı. Hacizli mallara dair detayları paylaşan Bakan Tunç, "Hacizli malların yedieminlerde çürümesinin önüne geçecek uygulamayı 1 Kasım'da başlatıyoruz" ifadelerini aktarmıştı. Peki ihale sistemi nasıl olacak? İsteyen herkes katılabilecek mi? İşte detaylar...
İSTANBUL MOTORLU ARAÇ SATICILARI DERNEĞİ BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA
Konuyla ilgili milliyet.com.tr'ye açıklamalarda bulunan İstanbul Motorlu Araç Satıcıları Derneği (İMAS) Başkanı Hayrettin Ertemel şu ifadeleri kullandı:
“Sahipleri tarafından alınmayan araçlar, Adalet Bakanlığı’nın UYAP Sistemi üzerinden internet ortamında ihale usulü ile satışa sunulacak. İhalelere katılmak için T.C. vatandaşı olmak ve belirlenen teminat bedelini yatırmak yeterli olmaktadır. Araç satın alınmadığı takdirde ise bu teminatlar geri ödenmektedir.
İLK ETAPTA ARAÇ SAHİBİNİN TESLİM ALMASI İSTENECEK
İlk etapta mülkiyet sahibinin aracı teslim alması istenecek. Eğer alınmaz ise haciz koyan alacaklıya bu araçlar sunulacak. Bu noktada araç fiyatı bilirkişi tarafından belirlenebilir veya teklif usulü olabilir.
MİLLİ DEĞERLERİN GERİ KAZANILMASI SAĞLANACAK
Hacze konu olan borçlu/alacaklı kişilerin hak ve menfaatini gözetmek için taraflara sunulmasının ardından bu aşamada sonuç alınmaz ise araçlar, MKE A.Ş.’ye bedeli karşılığında devri yapılacak. Bu noktada yedieminlerde çürüyen milli değerlerin geri kazanılması sağlanacak.
Hak sahibine ödenecek bedel ise bilirkişi aracılığı ile değerlendirip belirlenebilir. Eğer araç devrinde sorun yaşanır ve MKE’ye devri gerçekleştirilemez ise, çürüyen bu milli değerlerin toplum yararına hizmet etmesi adına Türk Kızılay Derneği’ne bedelsiz olarak devri yapılacak.
Özetle yeni uygulama ile hak sahiplerinin hak ve menfaatleri gözetilirken, sonuç alınamayan durumlarda çürüyen bu değerlerimizi sisteme, ekonomiye ve toplum yararına tekrar geri kazandırılacak. Bu açıdan bakıldığında yeni uygulamanın faydalı olacağı görüşündeyiz.
Bizlere ulaşan henüz bir resmi veri olmamasına rağmen, kamuoyunda 700 bin civarı yönetmelik kapsamına giren araç olduğu ve bu araçların piyasaya girdiği takdirde fiyatları bir miktar düşürebileceği konuşuluyor.
Yedieminlerde bekleyen araçların neredeyse tamamı uzun yıllardır hiç dokunulmadan muhafaza edildiğinden bu araçların mevcut kondisyon durumu kötü ve hatta kullanılamaz halde olabilir.
Öte yandan araç piyasasında önemli olan değişen/boya ve varsa mekanik arızaları gibi bilgiler mevcut olmadığından, araçlar bu gibi önemli bilgiler paylaşılmadan satışa sunulacak. Bu açıdan değerlendirildiğinde araçların piyasa fiyatından uygun olması görüşü göreceli olacaktır.
Ayrıca yine aynı sebeplerden dolayı ikinci el piyasasında fiyatlara kayda değer etki etmeyeceği kanaatindeyiz. Bu anlamda piyasaya yansımalarını süreç içerisinde hep birlikte göreceğiz.”
(Milliyet)
