DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, açlık grevi başlatan Bingöl Üniversitesi öğrencilerine destek verdi. Sorunu çözmek için üniversite rektöründen randevu talep ettiklerini ifade eden Ayna, taleplerinin reddedildiğini söyledi.
Bingöl Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı açlık grevine destek olmak üzere Bingöl’e gelen DBP Eş Genel Başkanı Emine Ayna, ilk olarak DBP Bingöl İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada partililerce karşılanan Ayna, daha sonra öğrencilerle birlikte Dörtyol Saat Kulesi önüne kadar yürüdü. Burada düzenlenen basın açıklamasında konuşan Ayna, açlık grevinden rektör, üniversite yönetimi ve hükümeti sorumlu tuttu. Ayna, “Hükümet, bu çirkinliği görüp müdahale etmiyorsa, onaylıyor demektir. Bu yanlışı görüp, bu yanlışı kaldırmıyorsa onaylıyor, teşvik ediyor, hatta rektöre yap diyor demektir. Bu açlık grevi olmasaydı, Türkiye Bingöl Üniversitesi’nden yaşananlardan haberdar olabilecek miydi? Bırakalım Türkiye’yi, Bingöl halkının haberi olacak mıydı rektörden ve yaptıklarından” dedi.
Demokrasinin olduğu yerde polis ve öğrencinin karşı karşıya gelmeyeceğini ifade eden Ayna, “Demokrasinin olduğu yerde öğrenciler basın açıklaması yaptı diye okullardan uzaklaştırma alamaz. 130 öğrenci ne demektir? Bir öğrencinin bir yıl uzaklaştırma alması ne demektir? Bu geleceğini karartmak demektir. Rektör neye yarıyor, bu gençlerin sorunlarını gidermek için mi var yoksa bu gençlere sorun yaratmak, geleceklerini karartmak için mi var?” şeklinde konuştu.
AÇLIK GREVİNDEKİ ÖĞRENCİLERLE GÖRÜŞTÜ
Ayna, yaptığı konuşmanın ardından öğrencilerle birlikte Eğitim-Sen Bingöl Şubesi’ne geçti. Burada açlık grevini sürdüren ve greve yeni katılan 15 öğrenciyle tokalaşan Ayna, sorunu görüşmek üzere geçtiğimiz Çarşamba günü Bingöl Üniversitesi Rektörü Gıyasettin Baydaş’tan randevu talep ettiklerini ancak görüşme taleplerinin reddedildiğini söyledi. Bunun üzerine ertesi gün YÖK Başkanı ile görüştüklerini ifade eden Ayna, “Sizlerin yanına gelmeden önce çarşamba günü hem vali hem de rektör ile görüşmek istedik. Rektör, görüşme talebimizi reddetti. Öğrencilerimizin açlık grevini bırakarak eğitimlerine devam etmelerini sağlamak için bir çözüm yolu nasıl bulunur amacıyla görüşme talep ettik ancak reddettiler. Bunun üzerine ertesi gün YÖK Başkanı ile görüşme talep ettik ve görüştük. Yaklaşımı pozitifti. Özellikle basın açıklamaları öğrencilerin hakkıdır diyen bir yaklaşımı vardı. Ancak şuana kadar görünen o ki hiçbir değişiklik olmadı. Bugün ayın 6’sı ve biz artık ciddi anlamda kaygılanıyoruz. Bir yandan seçime giden bir Türkiye, bir yandan demokrasiden söz eden bir Türkiye ama bir yandan da bir ilinde öğrenciler demokratik haklarını kullanabilmek için açlık grevi yapıyor ve buna sessiz kalan bir Türkiye. Bu noktada artık müdahale etmemiz gerektiğini düşündük ve bugün sizlerin yanına geldik” dedi.
