Geçtiğimiz gün Kocaeli Üniversitesi’nin sosyal tesisler mevkiinde 18 Ekim günü yerleşkemiz olan Atsız Kültür Evi’nde düzenleyeceğimiz tanışma toplantısına dair bildiri dağıttığımız esnada bir grup Komünist Partili ve Öğrenci Kolektifleri provokasyon amacıyla yanımıza gelip bildiri dağıtmaya başlamışlardır. Arkadaşlarımız bu esnada sağ duyuyu elden bırakmazken sonrasında yine Öğrenci Kolektifi üyesi bir şahsın bir arkadaşımızın elinden, üzerinde Türk bayrağı ve Atatürk resmi olan bildiriyi alarak yırtıp yere atması sonucu malum olaylar vuku bulmuş ve Türk’ün atasına, bayrağına küstahça saygısızlık eden güruha karşı verilebilecek en sert tepki tarafımızdan gösterilmiştir. Sonrasında grup özel güvenlik korumasında yemekhaneye sığınmıştır.
Kargaşa esnasında bir arkadaşımız Öğrenci Kolektifleri mensubu bir şahıs tarafından başına vurulan jop darbesiyle yaralanmıştır. Bu olay, grubun provokasyon niyetiyle hareket ettiğinin en açık göstergesidir. Okula jopla girerek bunu bir öğrencinin başına vurmakta beis görmeyen şahıs emniyet güçleri tarafından serbest bırakılmış ve an itibariyle elini kolunu sallayarak gezmektedir. Bu güruh aynı zamanda Türk Ceza Kanunun 145. Maddesine göre Türk bayrağına hakaretten yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Üniversitede tahakküm kurmaya çalışan bu zorba güruha karşı adalet sistemi gerekli şekilde işlemediği takdirde ortaya çıkacak anarşi durumundan sorumlu olmayacağımızı da ayrıca belirtme gereği duyuyoruz. Fırat Çakıroğlu’nun acısı halen yüreğimizi dağlarken, Fırat’lar şehit olup toprağa düşsün isteyen zihniyet Türkçülerin yumruğuyla sarsılacaktır.
Her platformda kendilerini özgürlükçü, geriye kalan herkesi ise “faşist” , “çeteci” olarak itham eden bu güruhun kendilerinden farklı düşüncedeki insanlara sırf fikirlerinden ötürü saldırmaları yeni görülen bir şey değildir. Üniversiteler her insanın özgürce eğitim alması gereken kuruluşlardır. Bu noktada bizim nezdimizde tek şart Türkiye Cumhuriyeti’nin herhangi bir üniversitesinde eğitim görecek olan öğrencinin bu ülkenin değerlerine saygı duymasıdır. Fakat görülen odur ki üniversitelerimiz birer terörist yuvasına dönmüş, üstelik bu teröristler çoğunluk oldukları üniversitelerde öğrencileri sindirerek onların üzerinde tahakküm kurmuş haldedirler. Bizler Turancı Hareket Platformu olarak okulumuzu hiçbir zaman için bölücü, baskıcı, zorba unsurların inisiyatifine terk etmeyeceğiz. Bizler; üniversitemizde bölücülük ve hainlik içermeyen her fikrin seslendirilmesinden yanayız. Kendisine ve davasına güveni olan her insanın da temennisi bu olmalıdır. Çünkü davasına güvenen insan, tartışmaktan, sorgulamaktan ve farklı fikirlerle çarpışmaktan çekinmeyen insandır.
Teşkilatımız başta Türkiye olmak üzere tüm dünya Türklerinin refahı ve birliği için mücadele veren Türkçü Turancı bir anlayışa sahiptir. Bu minvalde yıllardır verdiğimiz mücadele, karşısında zaman zaman Rus yanlısı, zaman zaman Amerikan güdümlü, kendilerine “solcu” ve “komünist” ismini veren fakat esasında tüm ideolojisi Türk’e ve milli değerlerine düşmanlık üzerine kurulmuş olan taşeron eylemcileri bulmuştur. Turancılar tıpkı Mustafa Kemal Atatürk gibi ilk iş olarak emperyalizmin taşeronlarını Türk topraklarından silmeyi kendilerine hedef seçmiştir. Bu hedef doğrultusunda kendisini Atatürkçü olarak tanımlama gafletine düşerek Türk düşmanı zihniyete destek çıkan kurum ve kuruluşların kendilerine çeki düzen vermelerini ve geriye dönerek Mustafa Kemal Atatürk’ün gerek asker kimliğiyle bağımsızlık için verdiği mücadeleyi gerekse devlet adamı olarak gerçekleştirdiği inkılapları tekrar gözden geçirmelerini tavsiye ediyoruz.
Tanrı Türk’ü korusun.
Turancı Hareket Platformu Kocaeli İl Başkanı Ömer Faruk AYVAZOĞLU
