Savcı Mehmet Selim Kiraz’ı şehit eden iki teröristten biri olan Şafak Yayla, 2011 yılında İstanbul Üniversitesi’ndeki bir eylemde böyle gözaltına alınmıştı.
O yıllarda Genç-Sen üyesi olan Şafak Yayla, sözde parasız eğitim talebi için arkadaşlarıyla birlikte eylem yapmıştı. Tüm uyarılara rağmen dağılmayan kalabalığa polis müdahale etmiş ve terörist Yayla’nın da aralarında olduğu grup gözaltına alınmıştı.
’YAKALANDIĞINA SEVİNDİM’ DEMİŞTİ
2 oğlu da yasadışı örgüt mensubu olan baba Şinasi Yayla, Şafak Yayla’nın 2013 yılında canlı bomba olarak aranmasıyla ilgili, “Kimseye zarar vermeyeceğine inanıyorum ama verecekse yakalanması benim için daha hayırlı” demişti.
Baba Şinasi Yayla, yakalandığında ise, “Ben yakalandığına sevindim. Kimseye zarar vermeyeceğine inanıyorum ama verecekse yakalanması benim için daha hayırlı. Ben dinine imanına bağlanan bir Müslüman çocuğuyum, merhametli bir insanım çocuklarımı da böyle yetiştirdim. Ama Türkiye’de şartlar bizim istediğimiz gibi gitmedi. Olsun biz bu zorluklara rağmen doğruları güzelleri tercih ettik. Ama benim çocuklarım direnemedi” açıklamasında bulunmuştu.
Bir oğulları Bulut Yayla yasadışı pankart asmak suçundan hapsi giren, canlı bomba olarak aranan diğer oğulları o önemde Edirne’de yakalanan baba Şinasi Yayla, “Bizim iki oğlumuz var. Ben ikisini de 20 yaşına getirene kadar büyük mücadele verdim. Çocuklarımı topluma faydalı olmaları için üniversiteye verdim. Büyük oğlum Bulut, Uludağ Üniversitesi’ne başladı. Küçük oğlum Şafak Yayla da İstanbul Üniversitesi’ni derece ile kazandı, okusaydı belki güzel bir kariyeri olacaktı. Onlara çok kızdım ancak bir baktım iş işten çoktan geçmişti" ifadelerini kullanmıştı.
"BİZİMLE İRTİBATI KESTİ"
Çocukları ile son yıllarda hiç görüşemediğini belirten baba Şinasi ve anne Aysel Yayla, "Çocuklarım bizimle irtibatı kesti. Bu durumdan kuşkulandım ve sonra medyada canlı bomba Şafak Yayla, bir zaman sonra baktım canlı bomba Bulut Yayla. Kimseye zarar vermeyeceklerine inanıyorum ama vereceklerse yakalanması benim için daha hayırlı. Ben dinine imanına bağlanan bir Müslüman çocuğuyum, merhametli bir insanım çocuklarımı da böyle yetiştirdim. Ama Türkiye’de şartlar bizim istediğimiz gibi gitmedi. Olsun biz bu zorluklara rağmen doğruları güzelleri tercih ettik. Ama benim çocuklarım direnemedi” demişti.
