• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 04:04Güneş 05:46Öğle 13:06İkindi 16:59Akşam 20:15Yatsı 21:50
    • 8°C Kocaeli
    • 15°C İstanbul
    • 7°C Ankara
    • 11°C Rize
  • BIST: 10336.5 0.68
  • Altın: 2400.893 -0.46
  • Dolar: 32.2647 -0.16
  • Euro: 34.6857 -0.36

Davutoğlu: "İslamofobya Dediğimiz Şey..."

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meridyen Derneği’nin düzenlediği Kutlu Doğum Haftası-Mevlid-i Şerif Programı ile 6. Hadis ve Siret Araştırmaları Ödül Töreni’ne katıldı. Burada yaptığı konuşmasında Hazreti P...
Davutoğlu: İslamofobya Dediğimiz Şey...

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Meridyen Derneği’nin düzenlediği Kutlu Doğum Haftası-Mevlid-i Şerif Programı ile 6. Hadis ve Siret Araştırmaları Ödül Töreni’ne katıldı.

Burada yaptığı konuşmasında Hazreti Peygamber’den övgüyle bahseden Davutoğlu, "Onun takipçisi olmak, onun ayak izlerinin takipçisi olmak, onun ayak izlerinin tozunun toprağı olmak, hepimize en büyük şereftir. Bundan daha büyük bir şeref olamaz" dedi.

Başbakan Davutoğlu, Cemal Reşit Rey Kongre Merkezi’ndeki düzenlenen Kutlu Doğum Haftası - Mevlid-i Şerif Programı ile 6. Hadis ve Siret Araştırmaları Ödül Töreni’ne katıldı. Burada kürsüye davet edilen Başbakan Davutoğlu, Hazreti Peygamber’in cahiliye döneminde geldiğini ifade ederek, insanoğluna doğru yolu gösterdiğini söyledi. Davutoğlu, "Onun takipçisi olmak, onun ayak izlerinin takipçisi olmak, onun ayak izlerinin tozunun toprağı olmak, hepimize en büyük şereftir. Bundan daha büyük bir şeref olamaz. İnsanlık tarihi içinde Hazreti Peygamber’in özel konumu ve biz Müslümanlar onun zaten ilahi vahiyle alemlere rahmet olarak geldiğine inanmış bizler için, çok özel olan konumunu, insanlık tarihi açısından yeniden ele almakta fayda var. Biz, buna iman ediyoruz. Ama bu imanımızın ötesinde de insanlık tarihinin objektif verileri açısından bakıldığında ister Hazreti Peygamber’e inanmış olsun, ister inanmamış olsun, her kim olursa olsun, insanlık tarihini şöyle objektif bir şekilde gözden geçirdiğinde Hazreti Peygamber’i bütün bu tarih içinde özgün kılan, farklı kılan bir özelliği hemen fark eder. İnsanlık tarihi teori ile pratik, ideal ile realite arasındaki gerilimin yaşandığı düşünsel ve siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda yaşandığı uzun asırların tartışması üzerine inşa edilen bir tarihe sahiptir" dedi.

Davutoğlu, "İdeal olandan hareketle, tabiri caizse, bir ütopya da geliştirdiler. Bazıları da siyasi, sosyal pratik içinde bunları hayata geçirdi. Hazreti Peygamber Aleyhisselam dışında hiçbir dini, siyasi, sosyal öncü gösteremezsiniz ki kendi hayatında söylediği her şeyi idealden realiteye aktarmış olsun. Teoriden pratiğe, ahlaktan ekonomi ve sosyal hayata yansıtmış olsun. Bütün peygamberler azizdir ve hepsi görevlerini mutlak olarak yerine getirmişlerdir ama peygamberler tarihi de dahil olmak üzere Hazreti Peygamberimizi en önemli kılan özelliklerinden biri, söylediği her şeyin kendi hayatında pratiğini yaşamış olmasıdır. Hazreti Musa’yı düşününüz. Ümmetiyle birlikte Sina’ya doğru çıktığında bir cemaat olarak vardı. Sina’da cemaat olarak varlığını, büyük ve çileli bir hayat ile sürdürdü ama hiçbir zaman bir şehre hakim olmadı. Hiçbir zaman bir devletin veya siyasi düzenin, sosyal düzenin bizatihi idarecisi olmadı. O görev daha sonra Hazreti Davut’a, Hazreti Süleyman’a verildi. Hazreti Musa’nın Mekke’si vardı. Hazreti Süleyman’ın Medine’si oldu, Kudüs’ü de Kudüs-ü Şerifi de... Yine Hazreti İsa’nın hayatına bakın. Bütünüyle bu peygamberler, kendilerine verilen görevi ifa etmiş, masum ismet sahibi öncülerdir ve hepsi bizim peygamberimizdir ama o merhamet peygamberi, bütün hayatı boyunca merhameti, ahlakı, mahviyeti anlattı ama bırakın bir şehri, bir Medine’yi onu küçük bir köyde veya herhangi bir yerde dahi, mekanda kendi düşündüğü hayatı, hayat tarzını ikame ettirecek şekilde rahat bırakılmadı" diye konuştu.

Hazreti Peygamber’in veda hutbesine değinen Davutoğlu, "Bir Veda Hutbesi’nin öncesi vardır, sonrası vardır. İnsanların insan olma kimliklerinin hiç bir ırk, etnik ve diğer renk ayrımlarına dayanmadan tanındığı ilk sosyal toplum Medine’dir. Medine, açık bir toplumdur ve kim ne olursa olsun geldiğinde, bugün Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle yaşandığı gibi ahlakı üzerinde vurgulandığı gibi farklı inançlara da sahip olunsa birlikte yaşama ahlakını sürdürdüğü ve iktisadi ve ahlakın iktisadi hayatta, pazarda test edildiği bir numune olmuştur" şeklinde konuştu.

Hz. Peygamber’in günümüz yaşantısına dair meselelerde çok önemli örnek teşkil ettiğini ifade eden Başbakan Davutoğlu, "Bugün dahi karşılaştığımız hangi mesele olursa olsun. Acaba, ’Hazreti Peygamber bu konuda ne demişti ya da nasıl yapmıştı?’ desek, mutlaka karşılığını bulacağımız bir örnekle o bizi yönetmiştir. Hala daha hayatımıza, zihnimize, gönlümüze, davranışlarımıza göndermektedir. Allah, bu istikametten, bu yönden bizi koparmasın. Onun çizdiği istikamet üzerine bizi müstakip hatip kılsın. Hazreti Peygamber hem uhrevi hem de tarihi bir şahsiyettir. Hazreti Peygamber’in neredeyse günlüğünü çıkaracak kadar onun hayatına vakıfız. Burada da Hazreti Peygamber’in önemli bir farkını siyer ve hadis çalışmaları insanlık tarihi içindeki özel konumunu görüyoruz" dedi.

İslamofobiye de dikkat çeken Başbakan Ahmet Davutoğlu, "İslamofobya dediğimiz şey, aslında bütün bu cahiliye adetlerine karşı Hazreti Peygamber’in inşa ettiği ben idrakinin bugün tam da ihtiyaç hissedildiği bir dönemde hakim düzenlerin, anlayışların, oryantalist yaklaşımların kendi egemen dünyalarını korumak için Hazreti Peygamber’e dönük olarak bir algı operasyonuyla yanlış tanıtma çabasının ürünüdür" dedi.

Düzenlenen ödül gecesine de değinen Davutoğlu, derneğin "Hadis ve Siret Araştırmaları Ödülleri"nin de çok önemli bir çalışma olduğunu ifade ederek bu ödüllerin de Hazreti Muhammed’in tanıtılmasına büyük katkı sağladığını ifade etti.

Davutoğlu’nun yaptığı konuşmanın ardından ödül törenine geçildi. Törende "Hadis ve Sirete Hizmet Onur Ödülü"ne İslam Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Raşit Küçük layık görüldü. Küçük’e ödülü takdimi ettikten sonra bir konuşma yapan Davutoğlu, Küçük’ün yaptığı ilimle yaşadığı hayatı birleştiren nadir bilim adamalarından olduğunu belirterek, "Raşit Küçük hocamız hadis ahlakıyla yaşadı ve öğrendiği her hadisi biz şahidiz ki hayatına uyguladı ve hiçbir zaman biz kendisinden Hazreti Peygamber’in zarafeti, nezaketi, hayası dışında bir şey görmedik. Allah razı olsun" şeklinde konuştu.

Ödül töreni gecesinde Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’e de "Hadis ve Sirete Hizmet Özel Ödülü" takdim edildi. Davutoğlu, ödülü takdim ettikten sonra yaptığı konuşmada, "Mehmet Görmez hocamız Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı, Başkanı olduktan sonra da yürüyen bir sünnet ehli olmanın aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanı olarak da dünyanın her yerinde bunu en iyi şekilde temsil etti" ifadelerini kullandı.

Kaynak: Haber Kaynağı
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim