ABD Savunma Bakanı Ashton Carter, Hindistan Savunma Bakanı Manohar Parrikar ile Pentagon'da yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında, Suriye’nin Cerablus bölgesindeki Fırat Kalkanı Harekatı ile ilgili soruları cevapladı.
Türkiye'den YPG öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile çatışmamasını istediklerini dile getiren Carter, odak noktasının DAEŞ ile mücadele olması gerektiğini savundu.
Carter, "Türkiye'den DAEŞ ile mücadeleye odaklanmış şekilde kalmasını, SDG ile çatışmaya girmemesini istedik. Son günlerde bir dizi temaslarımız oldu." dedi.
Ashton Carter, ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford'ın bu konuda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile pazar günü konuştuğu bilgisini verdi ve kendisinin de Savunma Bakanı Fikri Işık ile gelecek hafta konuyu ele almak istediğini aktardı.
"FIRAT'IN DOĞUSUNA ÇEKİLİYORLAR"
Carter, "Türkiye, Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) ne olduğuyla ilgili sizin görüşlerinize katılıyor mu?" sorusu üzerine, "Türkiye ile konuştuğumuz konulardan biri, SDG'nin farklı unsurlarının nerede olduğunu açıkça ortaya koymak. SDG içinde YPG ile bağlantılı Kürt gruplar da var. Ortak çıkarımız doğrultusunda ortak düşmanımız DAEŞ'i yenilgiye uğratmak adına onlarla çalışıyoruz" şeklinde konuştu.
Carter, şöyle devam etti:
"SDG'nin YPG bölümü hakkında Türkiye'nin tarihten gelen ciddi endişeleri ve pratik bakımdan şu anda bir muhalefetinin bulunduğunu çok iyi anlıyoruz. Türkiye de bizim SDG ile çalışma niyetimizin nedeninin DAEŞ ile savaşmak olduğunu anlıyor. Türkiye ile yapabileceğimiz ve yaptığımız SDG içindeki YPG unsurlarının nerede olduklarını, nerede olmadıklarını belirlemek. Hem SDG hem YPG ile mutabakatımız YPG'nin Münbiç operasyonu sonrasında Fırat'ın doğusuna çekilmesiydi ve çekiliyorlar. Doğal olarak bu durum onları Cerablus bölgesine inen Türk güçlerinden ayıracak ve Türk güçlerinin oldukları yerde kalmalarını sağlayacak."
Türkiye'nin sınırını güvenlik altına aldığını ve bunu da tamamıyla desteklediklerini vurgulayan Carter, DAEŞ ile mücadele eden tarafların karşı karşıya gelmesini istemediklerini söyledi.
Carter, "İki tarafın birbiriyle karşı karşıya gelmesini istemiyoruz. Birbirleriyle tarihi farklılıkları bulunduğunu da anlıyoruz. Ancak Amerikan çıkarları gayet açıktır. Tıpkı onların istediği gibi DAEŞ ile mücadele istiyoruz. Herkese de 'Gelin önceliklerimizi koruyalım' diyoruz ve çatışma ihtimalini azaltmak için yardımcı oluyoruz." diye konuştu.
"Stratejinizi değiştirmiyorsunuz yani, doğru mu?" şeklindeki soru üzerine Carter, "Hayır, stratejimiz gayet başarılı oldu. SDG, Münbiç'te çok etkili olduğunu kanıtladı. Türkiye de sadece DAEŞ karşıtı ortak olarak değil, aynı zamanda NATO müttefiki olarak da aşırı derecede etkili." ifadesini kullandı.
ABD DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN ÇAĞRI
ABD Dışişleri Bakanlığı da "koordineli olmayan çabaların DAEŞ ile mücadeleye faydası olmayacağını" savundu.
Bakanlık Sözcüsü John Kirby, günlük basın toplantısında, konuyla ilgili soruya verdiği cevapta, "Cerablus'un güneyi ve Münbiç'in kuzeyini, şu anda DAEŞ'in bulunmadığı bölgeyi yakından izliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri ve bazı muhalifler ile SDG içindeki Kürt birimler arasındaki dünkü ve bugünkü çatışmalar, bu eylemler ABD ile koordineli değildir. Biz bunları desteklemiyoruz." dedi.
Çatışma ihtimalini azaltmak için hem Türkiye hem de SDG ile temas halinde olacaklarını aktaran Kirby, "Sahadaki tüm silahlı aktörlere ortak tehdit DAEŞ'e odaklanma çağrısı yapıyoruz." diye konuştu.
Kirby, "10 köyün Kürt gruplardan alındığı" hatırlatılarak, "Suriyeli Kürtler artık kendi başlarına mı kaldı?" sorusuna da "SDG'yi desteklemeye devam ediyoruz." karşılığını verdi.
