Soma’daki maden faciasının ardından gözler "yaşam odaları"na çevrildi. Karbondioksitten zehirlenen kişilerin yaşam odasında bile hayatını kaybedeceğini savunan üreticiler, hastanelerde uygulanan ’basınç odası’nın da yaşam odalarının içerisinde bulunması gerektiğini savundu.
Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında 301 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından ’kurtarma-yaşam odaları’nın önemi gündeme geldi. Basınç odası ve benzer projeler geliştiren Barox Kurumsal İletişim Direktörü Selim Uçar, haberleşme sisteminden, gıda, yangın söndürme gibi birçok malzemelerin yer aldığı yaşam odaların bile hayat kurtarmak için yeterli olmayacağını savundu.
Maden kazalarının çoğunun karbondioksitten kaynaklandığını savunan Barox Kurumsal İletişim Direktörü Selim Uçar, “Karbondioksitten zehirlenen bir kişi yaşam odasına girdiğinde o zehirlenme süresi devam edecektir. Bu yüzden kişi kendisini toparlayamayacağı için hastanelerde bulunan ’basınç odası’nın da madende yer alması gerekiyor. Ancak Türkiye’deki madenler dar olduğu için bu odalar madenlerde kullanılmıyor. Bu yüzden hiperbolik basınç odasının en az bir kişilikte olsa kurtarma odalarının içerisinde yer alması gerektiğine inanıyoruz” dedi.
Selçuk Uçar, normalde hasta tedavisi için kullanılan hiperbarik basınç odasının kurtarma odasının içinde olduğu için, kabinin içerisinde olan kişinin hiç zaman kaybetmeden ve çaba harcamadan tedavi olabileceğini belirtti.
