19 Mayıs 2024
  • Kocaeli21°C
  • İstanbul21°C
  • Ankara22°C
  • Rize18°C

GEBZELİ KADINLAR DAYANIŞMA İÇİN YÜRÜDÜ

25 Kasım Gebze Kadın Platformu ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ vesilesiyle dün kitlesel bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Gebzeli kadınlar dayanışma için yürüdü

26 Kasım 2018 Pazartesi 09:33

Gebze Şehit Numan Dede Caddesi başında toplanan 25 Kasım Gebze Kadın Platformu üyelerinin yürüyüşüne Flormar işçileri ve çok sayıda vatandaş da katılarak destek verdi. Grup üyeleri sloganlar eşliğinde Gebze 15 Temmuz Milli İrade Kent Meydanı’na kadar yürüdü. Bölge sakinleri de alkışlarıyla yürüyüş yapan gruba desteklerini gösterdiler. Kent meydanında ilk olarak Flormar işçilerinin bugüne kadarki yaşadıkları ile ilgili bilgi verildi. Ardından grup adına basın açıklamasını Eğitim-Sen Gebze Şube Kadın Sekreteri Ayla Aktürk yaptı. CHP Darıca Belediyesi Başkanı Yakup Törk de bu organizasyonda kadınlara destek verdi ve onlarla birlikte yürüdü.

“YÜZDE 44’ÜNÜN SOSYAL GÜVENCESİ YOK”
Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddet artmaya devam ettiğini ifade eden Ayla Aktürk, “2018 yılında 363 kadın eşi, sevgilisi, eski eşi veya sevgilisi, ya da aile bireyleri tarafından öldürüldü. En az 870 kadın şiddet gördü. 342 kadın tecavüze uğradı. Son 18 ayda okula gitmeleri gereken çocuk gelin olmaya mahkûm kız çocuklarımızdan 21 bin 957’si resmi kayıtlara göre hamile. Boşanan kadınların yüzde 36,4’ü şiddet nedeniyle boşanıyor. Kadınların yüzde 44’ünün hiçbir sosyal güvencesi yok. Dünya ekonomik formu küresel cinsiyet uçurumu raporuna göre Türkiye 140 ülke arasında 131. sıradadır. Kadın erkeğe, aileye daha fazla bağımlı olsun hesaplarını yapanlara buradan cevap veriyoruz. Haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkacağız.

“KADIN BAKANLIĞI KURULSUN”
Aileyi korumayı önceleyen politikalar sonucunda ‘kadın’ adı bakanlık başta olmak üzere pek çok yerden çıkarıldı. Kadınların gerçek sorunlarına çözüm üretmek niyetinde olmadıklarını geçmiş 16 yıllık pratikten biliyoruz.  Kadın yönelik şiddeti münferit gören tacizci, tecavüzü meşru kılan, istismarda rıza arayan, LGBT’lere yönelik nefret cinayetlerini savunan, erkeğin tekeliden bir aile ve ülke anlayışında kadın kaderiyle baş başa bırakılan bir bakanlığın üreteceği tek şey kadın düşmanlığıdır. Biz toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifini esas alan ve kadınlarla birlikte politikalar üreten, bir kadın bakanlığının kurulmasında ısrar ediyoruz.

BARIŞ İÇİNDE YAŞAMAK HAKKIMIZ
Ucuz ve güvencesiz iş gücü olarak sermayenin her daim sarıldığı kadın emeği, ancak iş ve aile yaşamı uyuşturma amacıyla, esnek, parçalı istihdamın vazgeçilmez unsuru olarak, değersizleştirilerek istihdamda kendine yer bulabiliyor. Bugün aramızda olan Flormar işçileri sendikalı olup, haklarını aradıkları için patron şiddetine uğradılar. Derinleşen ekonomik krizin en ağır sonuçlarını biz kadınlar yaşıyoruz. Ekonomik kriz bizi işsiz, güvencesiz bırakarak daha fazla yoksullaştırırken her türlü şiddete de açık hale getiriyor. Her türlü şiddetin son bulduğu, tacizin, tecavüzün, istismarın, kadın cinayetlerinin, savaşın olmadığı, eşit, özgür, laik ve demokratik bir ülkede huzur ve barış içinde yaşamak hakkımız” açıklamalarında bulundu.