28 Nisan 2024
  • Kocaeli11°C
  • İstanbul13°C
  • Ankara17°C
  • Rize15°C

ÖFKENİZİ BUSELİK MAKAMIYLA YENİN

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, öfkeye kapılan insanlara saba, nihavent ve buselik gibi musiki makamları dinlemelerini tavsiye etti.Şiddet uygulayan...

Öfkenizi Buselik Makamıyla Yenin

10 Mart 2015 Salı 11:33

Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, öfkeye kapılan insanlara saba, nihavent ve buselik gibi musiki makamları dinlemelerini tavsiye etti.

Şiddet uygulayan insanların üzerinde etkili olabilecek iki gücün din ve musiki olduğunu vurgulayan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, “Bu tip insanların üzerinde etkili olabilecek iki tane güç var. Bu güçlerden bir tanesi din, inanç yani. Diğeri de musikidir. Bu insanları tedavi edebileceğiniz başka bir ilaç yoktur” dedi.

Şiddet sarmalına düşen insanların dini açıdan, inanç açısından eksikliklerinin giderilip gerçekten dünyaya neden geldikleri ve nereye gideceklerinin kendilerine iyi bir şekilde öğretilmesi halinde şiddeti uygulamayacaklarına değinen Prof. Dr. Turabi, “Musiki ise bu eğitimin üzerine yapabileceğiniz kaliteli bir ciladan ibarettir. Musiki ile bu insanları bir defa kalplerindeki katılığı gidereceksiniz. Bu insanlara saba, nihavent ve buselik gibi makamlar dinletilerek bunların kan akışları yavaşlatılabilir. Kan akışları yavaşladığı zaman bu sizin her türlü eğitiminize açık hale gelecektir” diye konuştu.

“Siz sadece eğitimi bilgi yükleme olarak görürseniz ve bu insanın bilhassa ahlaki yönden, edebi yönden bilhassa herhangi bir sanatta musiki gibi bu sihirli güce sahip olan sanatla eğitin bunun içerisindeki, kalbindeki katılığı gidermezseniz eninde, sonunda bu size öfke nöbeti olarak, şiddet olarak illa ki dönecektir” diyen Turabi, “Öfkenin yerine musiki birde musiki eğitimiyle beraber dini eğitim. Dini eğitim derken, namazın farzları, vacipleri, sünnetleri değil, Cenab-ı Allah insanı neden yarattı, insan kimdir? İnsanda hangi özellikler vardır. İnsan bu dünyaya niçin gelmiştir ve bu dünyadan sonra, öldükten sonra alem nasıl bir alemdir. Burada nasıl bir hesap vardır? Bunun muhakkak ve muhakkak alt yapı olarak öğretilmesi gerekir. Çünkü ahiret denen, ölümden sonraki hayata inanmayan bir insandan her türlü kötülük, her türlü fenalık, her türlü bela bekleyebilirsiniz. Çünkü her türlü sıkıntıyı gösteren insan korkusuz olan insandır. Ahiretten korkmadıktan sonra yani Allah’tan korkmadıktan sonra kuldan utanma beklememeliyiz. Alt yapısında dini inançla ilgili eğitim olan bilinçlendirme olan ve müzikle de süsleyebileceğimiz bir yöntem öfke kontrolünde insanlarımıza çok faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.

İstanbul’da değişik cezaevlerinde tutuklu insanlara yönelik verdikleri tasavvuf musikisi konserleri sonrası görüştükleri insanların etkilendiğini anımsatan Prof. Dr. Turabi, sözlerini şöyle tamamladı:

“Daha profesyonel ve uygulanacak makamları tespit ederek sadece şiddet uygulayan mahkumlara yönelik bir çalışma yaptığımız zaman kesinlikle doğru neticeler alırız. Ellerine birer enstrüman vermek lazım. Çünkü aşk inletir, dert söyletir. Bu insanlar dertleri olan insanlardır, sıkıntıları olan insanlardır. Ve enstrüman bir sıkıntıyı anlatmak için bulabileceğiniz en güzel enstrümandır. En güzel mütercimdir. Derdinizi sazınıza aktarırsınız.”