Doç. Dr. Fazilet Duygu, kenelerden insanlara geçen Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığından tedavi görenlerin yüzde 95’inin iyileştiğini belirterek, “Halk arasından yaygın olan ‘KKKA öldürür’ ifadesi doğru değil” dedi.
Tokat’ta son bir hafta içerisinde KKKA hastalığı şüphesi ile tedavi gören 2 kişi hayatını kaybederken, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde KKKA Hastalığı Bölge Takip Merkezi’nde 1’i yoğun bakımda olmak üzere 10 kişinin tedavisi devam ediyor. Türkiye’de en fazla hasta takip edilen merkezlerden biri olan KKKA Hastalığı Bölge Takip Merkezi’nde tecrübeli sağlık personeli yeterli donanımla birlikte hastaları yakından takip ediyor. Hastalığın tedavisinde en önemli basamağı olan kan ürünleri desteği, özellikle de pıhtılaşma hücrelerinin sağlanması işlemi için gerekli cihazlar kullanılıyor.
Gaziosmanpaşa Üniversitesi (GOÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fazilet Duygu, KKKA hastalığından ölüm oranı ülkelere göre farklılık göstermekle birlikte yüzde 5 ila yüzde 50 arasında değişmekte olduğunu söyledi. Yakın takip ve tedavi ile izledikleri hastaların yüzde 95’i iyileşmekte olduğunu ifade eden Duygu, halk arasından yaygın olan “KKKA öldürür” ifadesinin doğru olmadığını söyledi. KKKA hastalığının tedavi edildiğinde yüksek oranda iyileşebilen bir hastalık olduğunun altını çizen Duygu, “Kene teması olanların bana bir şey olmaz, bu keneyi ben tanıyorum ‘mal kenesi’ demeden sağlık kuruluşuna görünmeli. KKKA hastalığı, ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı, ishal, kas ağrıları, kanama (burun kanaması, ağızdan ve idrardan kan gelmesi vs.) gibi belirtilerle ortaya çıkar. Kene yapışmasını takip eden 1 hafta içinde, en geç 10 gün içinde bu belirtiler ortaya çıkarsa mutlaka sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir. Hastalığın takibinde, destek tedavisi çok önemlidir. Hastalara en başta eksilen kan hücrelerinin takviyesi ve sıvı desteği verilmekte, ayrıca kanamaları engelleyici tedavi ve takip protokolü uygulanmaktadır” diye konuştu.
KKKA HASTALARINA ÖZEL YOĞUN BAKIM SERVİSİ
Doç. Dr. Fazilet Duygu, KKKA şüphesi ile tedavi gören ve genel durumu bozularak kanaması olan hastaları yoğun bakım servisinde takip ettiklerini belirterek, “Yoğun bakım koşullarımız servise göre çok daha iyi. Yoğun bakımda hastalar ayrı odalarda her birine bir hemşire düşecek şekilde hizmet veriliyor. Bu odalarımızın özel filtre ve havalandırma sistemi var. Buradaki hastalar 24 saat bulguları elektronik ortamda takip ediliyor. Bu hastalarımıza yoğun bakım ünitesinde destek tedavisi uyguluyoruz. Tedavinin en önemli bölümünü kan ürünleri oluşturuyor. Özellikle trombosit takviyesi yaparak kanamayı engellemeye çalışıyoruz. Bunun dışında mide, bağırsak sistemi kanamasını engelleyici ilaçlar veriyoruz. Aynı zamanda çok ateşi ve sıvı kaybı, iştahsızlığı olan bu hastalarımıza sıvı desteği mutlaka sağlıyoruz. Genellik de hastalarımıza beslenme desteği sağlıyoruz. Ayrıca önceki yıllarda, kanamaları nedeniyle yolculuk yapmasında sakınca olan hastalar bile çevre illere sevk edilmek zorunda kalırken, şu anda bölge takip merkezi olmamız nedeniyle Tokat ilçeleri ve çevre illerden hasta kabul etmekteyiz” şeklinde konuştu.
KKKA TEDAVİSİ GÖREN HASTALAR
Bozatalan köyünde koluna yapışan keneyi aldıktan bir süre sonra rahatsızlanarak kaldırıldığı hastanede yoğun bakım tedavisi gören Şerife Kaba, hayati tehlikeyi atlatarak servise alındı. Reşadiye ilçesine bağlı Bostankolu köyünden aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırılan 73 yaşındaki Fikri Kılıç ise karın bölgesinde fark edilen kenenin alındığını belirterek sağlık durumun iyiye döndüğünü kaydetti. Çamlık köyünde çobanlık yapan 22 yaşındaki Abdullah Ayvaz ise üzerinde dolaşan keneyi fark ederek aldıktan bir süre sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığını söyledi. Ayvaz’ın tedavisi devam ediyor.
