Hamşioğlu; “Kocaeli’de salgın hızlı yayıldı”

Koronavirüs salgını sürecinde ülkemizde yavaş yavaş normalleşme adımları atılmaya başlandı. Son zamanlarda alınan tedbirler doğrultusunda sokağa çıkma yasakları arttırılırken 65 yaş ve üstü ile 15-20 yaş arası grubuna sokağa çıkma izinleri tanınıyor. Bazı işletmelere işlerinin başına geçmeleri izin verilirken bazı işletmeler ise halen daha kepenkleri kapalı şekilde sürecin şekillenmesini bekliyor. Kocaeli Tabip Odası Başkanı Zeki Hamşioğlu son zamanlarda hayata geçirilen uygulamalar ve koronavirüs süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Normalleşmeden sürecin işleyişine kadar yorumlarını dile getiren Hamşioğlu Kocaeli’de devam eden süreç hakkında kritik noktalara değindi.

“VAKA SAYILARI AZALMAYA BAŞLADI”

Zeki Hamşioğlu Kocaeli’de süreci değerlendirerek sözlerine başladı. Hamşioğlu; “Kocaeli, İstanbul’un doğuya açılan kapısı. O yüzden vaka sayısında ilk 5 il içinde yer aldı. Ticaretin yoğun yaşandığı, insan hareketliliğinin fazla olduğu bir il Kocaeli. O yüzden Kocaeli’de salgın hızlı yayıldı. İlk başlarda biraz korkmuştuk. Sağlık sistemimizin bunu kaldıramayacağını düşünmüştük fakat korktuğumuz gibi olmadı. Sokağa çıkma yasakları okulların hızlıca kapatılması yani alınan tedbirlerin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Kocaeli’de de vaka sayıları azalmaya başladı. Tabii ki bu salgının bitmiş olduğu anlamına gelmiyor. Tüm Türkiye’de salgın yatay bir seyir izliyor. Kocaeli’de de Türkiye’de olan aynı projeksiyonu yaşıyoruz şu an.” dedi.

“İŞİN DOĞRUSU ÇOK DAHA KÖTÜSÜNÜ BEKLİYORDUM”

Sözlerinin devamında Kocaeli’nin sanayi kenti olmasını ve bazı fabrikaların üretimine devam etmesinin sürece nasıl yansıdığından da bahseden Hamşioğlu; “Büyük sanayi tesisleri, kurumsal kuruluşlar ciddi önlemler aldılar. Gerek çalışma hayatına yönelik, gerekse bazı kurumlar çalışan sayısını azalttılar. Vardiyaları azalttılar. Üretim tam olarak durmasa bile sınırlandırıldı. Bu kurumlar gerekli tedbirleri aldı. Tabii bu kurumlar büyük kurumlar. Belki hepsi aynı tedbirleri alamamış olabilir. Nihayetinde herkes işi ciddiye alınca beklenen olmadı. İşin doğrusu çok daha kötüsünü bekliyordum.” ifadelerine değindi.

“VALİLİK BİZİ DAVET ETTİ”

İllerde oluşturulan sağlık kuruluşları ve pandemi kuruluşları hakkında da bilgi veren Hamşioğlu; “İl Pandemi Kurulları oluşturulduğunda ilk etapta bu kurulda yer almadık. Sonrasında Valilik bizi davet etti. Bizde bir önceki dönem başkanımızı Pandemi Kurulu’nda görevlendirdik. Kendisi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Profesörü olduğu için olaylara daha vakıf olacağını düşünerek onu görevlendirdik. İki tane toplantıya katıldı şimdiye kadar. Daha çok bizim sahada gözlemlediğimiz, iletmesini istediğimiz şeyleri söyledik, o da bunları kurulda dile getirdi. Şu ana kadar iki toplantıya katıldık.” ifadelerini kullandı.

“KOCAELİ ORTALAMASININ ÜZERİNDE BİR SEYİR GÖSTERMEDİ”

Solunum yolu enfeksiyonu ve kirli havasıyla sık sık gündeme gelen Dilovası’ndaki salgın hakkında da açıklamalar yapan Hamşioğlu; “İşin doğrusu Dilovası’ndan ilk etapta endişe duymuştuk. Sanayi kirliliğinin ve hava kirliliğinin çok yoğun olduğu bir ilçe. Elimize ulaşan verilere baktığımızda aslında Kocaeli bölgesinde özellikle Körfez, Gölcük gibi ilçelerde daha çok vakalara rastlandığını gördük. O açıdan Dilovası bir farklılık oluşturmadı. Ne vefat ne de salgına yakalanan hasta sayısı bakımından Kocaeli ortalamasının üzerinde bir seyir göstermedi.” dedi.

“SAĞLIK AÇISINDAN ERKEN, EKONOMİK AÇIDAN ZORUNLU”

Kuaför ve berberlerin açılmasıyla başlayan ‘Normalleşme Süreci’ hakkında da konuşan Hamşioğlu; “Gerçekten normale dönüş için biraz erken ancak bu birazda ekonomiyle ilgili. Biz şu an da bir kapitalist ekonomi modelinde yönetiliyoruz. Bu sistemin çözümü de çarkların dönmesi üretimin devam etmesi. Sağlık kapitalist sistemde her zaman ikinci planda yer alır. Sağlık açısından erken, ekonomik açıdan bir zorunluluk gibi oldu. Bu süreçte birçok insan işini kaybetti. Özellikle esnaf çok zorluk yaşadı. Yeteri kadar destek alamadı. Pek çok çalışan yarım maaş ile çalıştı. Bir kısmı ücretsiz izne çıkarıldı. Bu işin tüm ekonomik yükü çalışanların, emekçilerin üzerine bindi. Daha uzun süre bu insanlar bir destek olmadan dayanamayacakları için mecburen normale dönüş süreci başlatıldı.” ifadelerine değindi.

“VERİLER GERÇEK HASTA SAYISINI GÖSTERMİYOR''

İlerleyen süreç hakkında, sürecin gelecekte ne göstereceğiyle de alakalı yorumunu dile getiren Hamşioğlu; “Yaklaşık 6-7 aydır bildiğimiz bir virüsten bahsediyoruz. Ne hastalık ne de virüs hakkında net bilgilere sahip değiliz. Türkiye özelinden bakacak olursak açıklanan vaka sayısı yaklaşık 150 bin civarındaydı ama Türkiye’de 83 milyon insan yaşıyor. Yani daha hastalanmamış nerden baksanız 82 milyon küsür insanımız var. Veriler gerçek hasta sayısını göstermiyor. Kimi yayınlarda gerçek hasta sayısının açıklananın 10 ile 50 katı arasında olduğunu iddia eden yayınlar var. Tabii hastalık çok yeni, yayınlar yeni. Tam olarak hangisine güveneceğini bilemiyorsun. İşin doğrusu tabii ki mantıklı da geliyor. Hastaların yüzde 80’i hastalığı asemptonik geçirdiği için, bulgu vermediği için teste yapılmıyor neticede gözden kaçırılmış oluyor. En iyi ihtimalle 5 milyon insanın enfekte olduğunu düşünürsek bile geride 80 milyona yakın hastalanmamış insan var demektir. Bu sürü bağışıklığı denen bir hadise var. Toplumun yüzde 60’ı kadarı enfekte olması gerekiyor ki virüs artık hastalandıracak insan bulamasın ya da bulmakta zorlansın. Biz henüz o aşamalardan çok çok uzağız. Bir aşı bulunana ya da bir ilaç bulunana kadar bu dalgalanmalar devam edecektir. İşin doğrusu sıcaktan etkilenip etkilenmediği gibi konularda da kir sahibi değiliz. Ben işin doğrusu alınan tedbirler sayesinde bu stabil sürecin başladığını düşünüyorum ama tedbirlerdeki gelişme 2. 3. 5. dalga olarak göstereceğini düşünmekteyim.” diyerek sözlerini noktaladı.