- Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Türkiye’de geçmişe bakıldığında sendikal çalışmaların sol cenahın bir prensibi olarak görüldüğünü belirterek, “Sendikal anlayış bizim cenahımıza uygundur, hak arama bize uygundur" dedi.
Diyanet Sen tarafından düzenlenen birlik ve beraberlik yemeğine Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaman, Harb İş eski Genel Başkanı Orhan Atay, Diyanet Sen Eskişehir İl Başkanı İlhan Köroğlu, İl Müftü Vekili Dilaver Şahin, Tepebaşı Müftüsü Mustafa Yılmaz, ESOGÜ Öğretim Görevlisi Ejder Okumuş ile sendika üyeleri katıldı. Bir otelde düzenlenen program, sendikanın faaliyetlerini anlatan slayt gösterisi ile başladı. Açılış konuşmasını yapan Diyanet Sen İl Başkanı İlhan Köroğlu, yönetim olarak faaliyetlerini din görevlilerine anlatmak için buluştuklarını söyledi. Üyelerinin bütün problemlerinde yanlarında olduklarını ifade eden Köroğlu, “İyi kötü gününüzde yanınızda olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Diyanet Sen Genel Merkezi olarak faaliyetlerimiz takdir ediliyor ki, bin 150 din görevlisinin 750’si Diyanet Sen’e üye. Allah hepinizden razı olsun, desteğiniz devam etsin. Amirler ve memurlar arasında köprü olmaya katkı sağlıyoruz. Sivil toplum örgütlerinin amaçlarından biri de aynı düşüncedeki insanları buluşturup, birlikte mücadele etmektir. Bizim misyonumuz haktan ve doğrudan yana olmaktır. Bu manada STÖ olarak sizlerden aldığımız güçle bedenen Eskişehir’de olsak da verdiğiniz güçle Mısır’a gittik, kardeşlerimizin yanında olduk. Darbecilere vesayete hayır dediniz, 529 kişinin asılmasına değil, onları yargılayanların yargılanması gerektiğini söylediniz” dedi.
Daha sonra söz alan İl Müftü Vekili Dilaver Şahin, “Birlik, beraberlik ve samimiyet toplantımızda Allah birliğimizi daim etsin” diyerek salondakileri selamladı.
Tepebaşı Müftüsü Mustafa Yılmaz ise, “Görevimiz çok büyük, mesuliyetimizi ağır, bu görevi layıkıyla devam ettirmek için çalışıyoruz” diye konuştu.
ESOGÜ Öğretim Görevlisi Ejder Okumuş da, “İçinden geçtiğimiz süreçte birliğimizi mütemadiyen vurgulamamız gerekiyor. Bugünlerde kardeşlik ve birlik vurgusuna her zamankinden daha çok ihtiyaç var” şeklinde konuştu.
BAŞARININ ARKASINDA ÖRGÜTLÜ ÇALIŞMA VAR
Son olarak söz alan Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, “Burada bu topluluğu böyle coşkulu bulmak bizim için büyük onur” diyerek başladığı konuşmasında her zaman sendikal toplantıların güç yenileme olduğunu düşündüğünü kaydetti. Eskişehir’de Diyanet Sen üyelerinin bir kez daha güçlerini birleştirdiğini ifade eden Bayraktutar, şunları söyledi:
“Görüş bildirme toplantıları, daha iyi hizmet etme toplantılarıdır. Eskiden 3 imam bir araya geldiğinde haklarında soruşturma açılırdı, şimdi ise topyekün birleşebiliyor, toplantılar düzenleyebiliyoruz. Bu ülkenin geleceği İmam Hatip neslidir. Bugün buralara gelebildiysek, bu geçmişteki mücadelenin kazanımıdır. Bu uğurda mücadelemize mevcudiyetinizle güç kattınız. Bugün her alanda başarılı olabiliyorsak var gücü ile çalışan örgüt yapımız olduğu içindir.”
Türkiye’de geçmişe bakıldığında sendikal çalışmaların sol cenahın bir prensibi olarak görüldüğünü anlatan Bayraktutar, “Sendikal anlayış bizim cenahımıza uygundur, hak arama bize uygundur. Bizim sendikal anlayışımızda sendikalar; kanunlarımıza, başkanlarımıza alternatif değildir” ifadelerini kullandı.
Gelecek neslin kirli yollara düşmemesinin alınacak doğru kararlarla mümkün olduğunu dile getiren Bayraktutar, Gezi eylemlerine de değinerek şöyle konuştu:
“Gezi Parkı olaylarında gençlik kırıyor, dağıtıyor, milli sermayemizi heba ediyorsa, bu gençlik bu milletin yetiştirdiği bir nesil değildir. Bu gençliği kurtarmamız gerekiyor. Uçuruma yürüyen gençliği kurtarmamız gerekiyor. Bizler iman, İslam konusunda eğitim almalarını istediğimiz gençlerimizi işinin ehli insanlara teslim etmeliyiz.”
17 ARALIK SÜRECİ
17 Aralık sürecine de göndermede bulunan Bayarktutar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ülkemizi itibarsızlaştırma çabasında olanları videolarla, tapelerle, telefon dinlemeleri yapan kişilere biz ülkeyi idare edenleri dinleyeceklerine Allah’ı dinleseler bu hataya düşmeyeceklerini söylemek isterim. Madem ülkede hırsızlık var, böyle kaçak dövüşerek değil, bir siyasi oluşum kurarak, insanlara bunları böylece anlatmaları daha doğru olurdu diye düşünüyorum. Devlet meselelerini asla ulusal medyaya servis etmemeliyiz. Bu medya anlayışı ile ülkeyi bir yere götüremezsiniz. Büyük başarılarımızdan biri olan başörtüsü kısıtlamasından 12 milyon 300 bin imza ile kurtulduk. Başörtüsü, katsayı meselelerinin çözümü birer devrimdir, önceleri bunları düşünmek bile suçtu. Bunların demokrasi anlayışı içinde çözülebileceğine inanan Memur Sen camiası, 12 milyon 300 bin imza ile bu meselenin çözümünün ününü açmıştır. İktidar da bu sorunu çözmek zorunda kalmıştır.”
