Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Yargıtay’a girişlerdeki uygulamayla ilgili, "Girişte bir kişiden sinyal gelmesi durumunda üzerindeki metalleri bırakması isteniyor. Bu bir arama değil" dedi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 95. yılı dolayısıyla Meclis’te bir resepsiyon düzenlendi. TBMM’de yapılan törene Meclis Başkanı Cemil Çiçek ev sahipliği yaptı. Törene katılan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de TBMM’nin açılmasıyla birlikte Yargıtay Yasası’nda değişikliklerin görüşülebileceğini açıkladı.
Cirit, yeni düzenleme kapsamında ceza dairesi başkanlarını ceza dairelerindeki üyelerin, hukuk dairesi başkanlarını hukuk dairelerindeki üyelerin seçmesi gibi düşüncelerinin olduğunu dile getirdi. Yargıtay’da üye tam sayısının her zaman mevcut olmadığını belirten Cirit, seçilmek için üye tam sayısı yerine mevcut üye sayısının yarıdan bir fazlasının oyunu almanın yeterli olmasını düşündüklerini söyledi.
Yargıtay’a girişlerle ilgili uygulamaya yönelik soruya yönelik Cirit, girişte bir kişiden sinyal gelmesi durumunda üzerindeki metalleri bırakmasının istendiğini, bunun bir arama olmadığını kaydetti. Çok üzücü olaylar yaşandığını, Savcı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edildiğini söyleyen Cirit, "Bu 7 Haziran seçimlerine kadar belki de bu tür olaylar, toplumun gerilmesi için bazı şeyler de olabilir, muhtemeldir. Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Onun için daha güvenlik önlemlerini almamız lazım. Bu konudaki düşüncemiz x-ray cihazını ötmeyinceye kadar metallerin bırakılması" ifadelerini kullandı.
Türkiye Barolar Birliği’nden (TBB) x-ray cihazının silah moduna göre ayarlanması talebinin geldiğini aktaran Cirit, bunun sorunu çözeceğini düşündüğünü açıkladı.
Bir gazetecinin "Bir avukat mülakatta bir sıkıntı yaşadı ve tutuklanması hukuk camiasının çok tepkisini çekti. Siz bu olayı nasıl değerlendirdiniz?" sorusuna cevap veren Cirit, "İnsan hakları, ifade özgürlüğü noktasında ülkemiz önemli yol katetti. Ama ifade özgürlüğü, insan hakları hakaret etme değildir, hakaret başka bir şey. İfadesini hakaret etmeden en iyi şekilde hatta karşı tarafı en incitici şekilde ifade edebilir ancak bu bir hakaret etme özgürlüğü, onu aşağılama, kişiliğini aşağılama niteliğinde olmaması gerekir diye düşünüyorum" dedi.
