Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, din ve medya ilişkisinin işler acısı olduğunu belirterek “Mesele din hakkında dindarların hoşuna gidecek, adımlar atmak değildir. Mesele medyamızın dini ciddiye almasıdır” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Beyoğlu Sütlüce’de bulunan İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde düzenlenen medya ve Din isimli sempozyuma katıldı. Burada bir konuşma yapan Mehmet Görmez, medyanın önemini anlatarak, "İster yazılı olsun ister işitsel medyanın hepimiz için önemi aşikardır. Etrafımızda olup bitenden bilgi sahibi olmaya insan olarak hepimizin ihtiyacı var. Medya, gözümüzün, kulağımızın erişemediği noktadan bilgi aktarmaktadır. Bizi bilgilendirenden bir tek şey isteriz o da doğru, sahih, güvenilir bilgidir. Her hangi bir gazetenin ve ya televizyon kanalının insanlık durumumuzu bozmak, bizi fıtratımızdan uzaklaştırmak, toplumsal birlik, beraberlik ve kardeşlik çabamızı zedelemek gibi bir görevi olamaz. Hiç kimde kullanılmak istemez. İnsanlık değerleriyle karşı karşıya gelinmesini kolaylaştıracak bir yönlendirmeyle istismar ilmek istenmez” dedi.
"DİN MEDYA İLİŞKİSİ İÇLER ACISIDIR”
“Din medya ilişkisi içler acısıdır” diyen Görmez, “Bugün önemle üzerinde durulması gereken bir başka husus da sosyal medyadır. İnternet ortamında, sanal alemde insanlar kendi kimliklerini gizleyerek, deşifre ederek yerli yersiz her şeyini paylaşmakta bunu yaparken de hiçbir değer ve ölçü tanımamaktadır. Medya o kadar çok hayatımızın içinde ve kaçınılmaz hale gelmiştir ki çocuklarımızı medyayla buluşturmak için değil ondan korumak için önlem almak zorunda bırakılıyoruz” diye konuştu.
“MEDYA DİNİ CİDDİYE ALMALI”
Mehmet Görmez, medyanın dini ciddiye alması gerektiğini belirterek, “Mesele din hakkında dindarların hoşuna gidecek, onların duygularını okşayacak adımlar atmak değildir. Asıl mesele medyamızın dini ciddiye almasıdır. Basın özgürlüğünü hepimizin huzur ve ferahı için gerekli hatta zorunlu görüyoruz. Bununla birlikte belirtmek gerekir ki bu konuda üzerinde ıslarla durulan bir özgürlük vurgusundan sadece dinin ve dindarların mağdur olması da anlaşılır gibi değildir. Herkes için özgürlük kıymetli bir tercihtir. Saygı değerdir” şeklinde konuştu.
