AK Parti'nin FETÖ mücadelesine destek vermek ve CHP içindeki FETÖ yapılanmasının temizlenmesi için Söke'den Didim'e yürüyen ve ardından ölüm orucuna başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kardeşi Celal Kılıçdaroğlu, aldığı ölüm tehditleri nedeniyle evden dışarı adım bile atamıyor. Didim'de kaldığı ev polis tarafından korunan ve adresi gizli tutulan Kılıçdaroğlu, adeta hapis hayatı yaşıyor. Her gün yüzlerce ölüm tehdidi alıyorum" diyen Kılıçdaroğlu, ağabeyi Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendisini yalnız bıraktığını söyledi. Yeni Asır'a konuşan Kılıçdaroğlu, ağabeyinin bilinmeyen yönlerini ve FETÖ ile mücadelesini de anlattı. Kardeş Kılıçdaroğlu, CHP içerisine konuşlanan FETÖ'cülerden dolayı ağabeyi Kemal Kılıçdaroğlu'na baş kaldırdığını ve bu nedenle bazı kesimlerden ölüm tehditleri aldığını söyledi.
"BU YOLA BAŞ KOYDUM"
Didim'de adresi sır gibi saklanan, kapısında polis olan ve demir parmaklıklarla çevrili bir evde gizlenen Kılıçdaroğlu, protesto yürüyüşünün ardından başlattığı ölüm orucunda beşinci günü geride bıraktı. "Öleceğimi bilsem dahi FETÖ ile mücadeleme devam edeceğim" diyen Kılıçdaroğlu, parti tabanından kendisine destek gelmesine rağmen, CHP'nin üst düzeydeki FETÖ'cü yöneticilerinin kendisinden rahatsızlık duydukları için partiden istifa ettiğinin altını çizdi. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Parti içerisindeki danışmanların ve üst düzey yöneticilerin ağabeyimi yanlış yönlendirmesinden dolayı CHP bugün bu duruma düştü. Bu isimler Genel Başkan Yardımcısı Akif Hamzaçebi, Özel Kalemi Tuncay Ceylan ve CHP'nin FETÖ imamı Gürsel Tekin'dir. Bu isimler CHP'yi ve ağabeyimi zehirliyor. CHP'nin derin devletçisi ise Tekin Bingöl'dür. Bingöl kimdir, oraya nasıl gelmiştir? Bunu ben de çok merak ediyorum. Bütün bunları ağabeyime anlatmak istedim ama bir türlü beceremedim. Ben de sesimi duyurmak için geçen hafta protesto yürüyüşü yaptım. En son yürüyüş öncesi ağabeyimle görüştüm. Telefonda bana 'bunu yapmaman lazım' dedi. Ben de 'Bu yola baş koydum. Geri dönmem' dedim. Bana kızdı. Daha sonra 20 defadan fazla aradı. Eşi Selvi de aradı ama ben telefonlarına cevap vermedim. Ben ağabeyimi hedef almıyorum. Benim tek derdim, parti içindeki FETÖ'cülerin temizlenmesi.
Şimdi de ölüm orucundayım."
"ÖLÜM TEHDİTLERİ ALIYORUM"
Başlattığı mücadeleden sonra sürekli telefonla ölüm tehditleri aldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "216, 212, 312, 256 alan kodlu ankesörlü telefonlardan ve gizli numaralardan aranıyorum. Telefondaki sesler küfür ve hakaret yağdırıp ölümle tehdit ediyor. 'Yolundan geri dön, yoksa seni öldürürüz' diyorlar. Ailemi de tehdit ediyorlar. Aldığım tehditler nedeniyle savcılığa suç duyurusunda bulundum. Şu an telefonum dinleniyor. Kaldığım ev polis gözetimi altında, demir parmaklıklar ardında ailem ile birlikte korku içinde yaşıyoruz" dedi. Başlattığı protesto sonrası İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla Aydın Vali Yardımcısı Alper Faruk Güngör ile görüştüğünü de kaydeden Kılıçdaroğlu, "Güngör'e CHP'li Didim Belediyesi'ndeki yolsuzlukları anlattım. CHP Genel Merkezi'nde de bu yolsuzluklara göz yumulduğunu ifade ettim. Elimdeki bilgi ve belgeleri sundum. İçişleri Bakanlığı bu konuya el koydu. Önümüzdeki haftalarda bakanlıkça görevlendirilecek müfettişler Didim Belediyesi'nde inceleme yapacak" diye konuştu.
"ONURSUZ YAŞAYAMAM"
Ağabeyi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sessiz kalmasının kendisini çok üzdüğünü söyleyen Celal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Ağabeyim çıkıp 'Hamzaçebi, Gürsel Tekin ve Didim Belediye Başkanı Deniz Atabay, gelin kardeşim, bu ne iş' diye sormalıydı. Beni partiden ihraç etmek yerine keşke iddialarımı araştırsaydı. Gördüm ki ağabeyimin partiyi idare etme gücü yok. Bu yüzden partiden istifa ettim. Geri dönmeyi düşünmüyorum. FETÖ temizliği olursa, benim gibi partiye küsenler geri döner. FETÖ'cülerden arınsın, CHP'nin iktidara gelmesini ben de isterim.
"ATTIĞI TOKAT CANIMI ŞİMDİKİ KADAR YAKMADI"
Çocukluk dönemlerini Yeni Asır'la paylaşan Celal Kılıçdaroğlu, "Ağabeyim ile sadece yaz aylarında buluşurduk. Çünkü kendisi Ankara'da üniversitede okuyordu. Bir gün hiç unutmam, babamın paketinden bir sigara alıp içtim. Ağabeyim de beni yakaladı ve bir güzel dayak attı. Ama o dayak bile şimdi FETÖ'cülerin içinde olması kadar canımı acıtmamıştı. Bu yolda beni yalnız bıraktığı için çok üzüldüm. Keşke genel başkan olmasaydı da ağabeykardeş ilişkimiz devam etseydi" dedi. Ağabeyinin okuması için kendisinin okumaktan vazgeçtiğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, "Biz yedi kardeşiz. Tunceli'nin Nazımiye ilçesi Ballıca Köyü'nde dünyaya geldik. En büyüğümüz ablam Feride, Ali, Ziya, Kemal, Adil, Fikriye, en küçükleri benim. Babam Ağrı Patnos'ta tapu müdürüydü. Babamın aileden tek bir çocuğu okutma gücü vardı. Ben de okumak istedim ama ağabeyim için vazgeçtim. Okusaydım bende bir partinin genel başkanı olmak isterdim. FETÖ'cüleri asla partimde barındırmazdım. Şu an CHP içerisinde olan FETÖ'cülerle siyaset sahnesinde sonuna kadar savaşırdım" ifadelerini kullandı.
