• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 05:18Güneş 06:45Öğle 13:14İkindi 16:45Akşam 19:32Yatsı 20:54
    • 21°C Kocaeli
    • 21°C İstanbul
    • 21°C Ankara
    • 18°C Rize
  • BIST: 9132.45 0.58
  • Altın: 2324.75 0.78
  • Dolar: 32.3712 0.12
  • Euro: 34.9966 -0.12

Gebze İMH'de medeniyet kavramı

Gebze İnsan ve Medeniyet Hareketi’nde her ay düzenli olarak gerçekleştirilen “Hayatımıza Etki Eden Kavramlar” başlıklı seminerlerin Mayıs ayı programına Eğitimci-Yazar Kamil Ergenç konuk oldu.
Gebze İMH'de medeniyet kavramı

Gebze İMH konferans salonunda gerçekleşen seminerde katılımcılara “Medeniyet” kavramını tahlil eden bir sunumda yapan Kamil Ergenç, kavramın olumlu ve olumsuz iki yönünün bulunduğunu söyledi.

VAHİYLE İNŞA OLMUŞ BİR TOPLULUK MEDENİ BİR TOPLULUKTUR

Gayri medeniliğin her yanı kuşattığı bir çağda medeniyet tasavvurundan bahsetmenin oldukça zor olduğunu ifade ederek sözlerine başlayan Eğitimci-Yazar Kamil Ergenç, şu görüşleri ifade etti: “Medeniyetin biri olumlu biri de olumsuz olmak üzere iki boyutu var. Olumlu olan tarafı şehir anlamına gelen Medine’den mülhem olan tarafıdır ki, burada şehri/Medine’yi inşa eden bizzat vahiydir. Bu nedenle bizler medeniyet vurgusu yaparken, vahiyle inşa olmuş bir topluluk ve bu topluluğun hayatın her veçhesine dair pratiklerinden bahsetmiş oluruz. Medeniyet kavramının menfi tarafı ise Avrupa’nın aydınlanma devrimi sonrası inşa ettiği toplumsal-siyasal- ekonomik değerler sistemini, Aydınlanma öncesinden ayırmak için kullandığı ‘’civilization’’ kavramında gizlidir.

AVRUPAMERKEZCİ MEDENİYET YAKLAŞIMI SÖMÜRGECİLİĞİ MEŞRU GÖRÜR

Medeni, kibar, şehirli, uygar gibi anlamlara gelen bu kavram, Avrupa merkezli insan-evren ve tanrı anlayışının mutlaklığına vurgu yapar ve Avrupa dışındaki tüm toplulukların da bu anlayış çerçevesinde birörnekleştirilmesini amaç edinir. Bu münasebetle kolonyalizmi meşru görür. Denebilir ki Avrupa medeniyetinin uzun yıllar Afrika, Amerika ve Ortadoğu coğrafyasında yürüttüğü sömürgeleştirme çalışmalarının dayanağı ‘’civilization/medeniyet’’ kavramı olmuştur. Sonraları ‘’uygarlaştırma misyonu’’ olarak adlandırılan bu çabalar halihazırda özellikle İslam dünyasında yürürlüktedir. Avrupa Medeniyeti’nin ‘’Barbar’’ olarak tanımladığı kendi dışındaki toplumları ‘’uygarlaştırma misyonu’’ bağlamında yaklaşık dört asırdır nasıl sömürdüğünün de idrakinde olmak lazımdır. Osmanlı entelijansiyası 19.yy de Avrupa’nın ‘’civilization’’dediğini ‘’medeniyet’’ olarak dilimize tercüme ederek bir anlamda kavramın bizim geleneğimizdeki müspet bağlamına menfilik enjekte etmek suretiyle ciddi bir kavramsal sorunun ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Nitekim merhum Akif’in ‘’tek dişi kalmış canavar’’ olarak nitelediği medeniyet işte bu ‘’civilization’’dur.

HER MEDENİYET ÜÇ TASAVVUR BİÇİMİNE SAHİPTİR

Medeniyetler genellikle tasavvur biçimleri üzerine kurulur. Her medeniyet üç tasavvur biçimine sahiptir. Bunlar; insan tasavvuru, evren tasavvuru, Allah tasavvurudur. İnsan tasavvuru, insanın ne olduğu, niçin var olduğu, nereden gelip nereye gittiği gibi sorular çerçevesinde oluşur. Bu sorulara verilen cevaplar medeniyeti inşa edecek tek varlık olan insanı tanımlar. Evren tasavvuru, nasıl bir yerde yaşadığımız ve bu yerin hususiyetleri hakkındaki sorulara cevap arar. Bu tasavvur biçimi insanın tabiatla nasıl ilişki kuracağının yol haritasını belirler. Allah(c.c) tasavvuru ise yukarıdaki iki tasavvur biçimini de kapsar. İnsanlık tarihi boyunca hak veya batıl bütün ideolojilerin cevap aradığı en önemli soru ‘’Nasıl bir Allah?’’ sorusudur. Bundan dolayıdır ki bütün peygamberler geldikleri toplumların bozulmuş Allah tasavvurlarını düzeltmek için mücadele etmişlerdir. Son vahiy olan İslam da politeist/müşrik bir toplumda Allah’a aracılar/putlar olmadan tapınmak gerektiği gerçeğini beyan etmiştir. Bu beyan İslam medeniyetinin teşekkül sürecinde tevhit eksenli dünya görüşünün etkisini göstermek bakımından mühimdir. Bu üç tasavvur biçiminin şehirde/Medine’deki tezahürleri ve bu bağlamda oluşan edebi, felsefi, hikemi, irfani, estetik, teknik ve ekonomik her türlü birikim ve pratik ise medeniyeti meydana getirir.”

Eğitimci Yazar Kamil Ergenç Medeniyet başlıklı sunumunu dinleyicilerden gelen soruları cevaplayarak sonlandırdı.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim