• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 04:44Güneş 06:16Öğle 13:09İkindi 16:52Akşam 19:52Yatsı 21:18
    • 21°C Kocaeli
    • 20°C İstanbul
    • 14°C Ankara
    • 19°C Rize
  • BIST: 9629.19 -0.52
  • Altın: 2475.384 -0.34
  • Dolar: 32.4484 0.12
  • Euro: 34.4945 -0.07

Evlatlığın eşiyle evlenilebilir mi, evlatlık öz evlat mıdır?

Bir kişi evlatlığının boşadığı eşle evlenebilir mi? Veya ölen evlatlığın eşi üvey babaya haram mıdır, helal midir?
Evlatlığın eşiyle evlenilebilir mi, evlatlık öz evlat mıdır?

Evlatlık öz evlat gibi midir? Bir kişi evlatlığının boşadığı eşle evlenebilir mi? Veya ölen evlatlığın eşi üvey babaya haram mıdır, helal midir? Milli Gazete’den İbrahim Halil Er “Evlatlığın eşiyle evlilik” başlıklı yazısında konuya açıklık getirdi.

İbrahim Halil Er, evlatlığın öz evlat olduğu düşüncesinin bir cahiliye kuralı olduğunu, Peygamber Efendimiz’in evlatlığı Zeyd’in boşadığı Zeynep’le evlenerek bu yerleşik cahiliye âdetini sona erdirdiğini kaydetti.

Er “Bu olay, Peygamberin çok evliliğiyle ilgili yöneltilen eleştirilere de asılında cevap niteliğindedir. Evliliklerin bir sosyal, dini  nedenden oluştuğunu göstermektedir” dedi.

İbrahim Halil Er’in yazısı şöyle:

“Evlatlığın eşiyle evlilik

Şimdi ikinci eğitim ve mesaj aşamasıydı

“Hani Allah'ın kendine nimet verdiği senin de kendisine lütufta bulunduğun kişiye: 'Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın' diyordun. Allah'ın ortaya çıkaracağı şeyi de içinde gizliyor ve insanlardan korkuyordun. Oysa Allah kendinden korkmana daha layıktır. Sonunda Zeyd onunla ilişkisini kesince onu seninle evlendirdik ki, oğullukları eşleriyle ilişkilerini kestiklerinde üzerlerine bir zorluk olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir.” (Ahzap 37).

İkinci ayetle yerleşik bir cahiliye âdetinin daha yıkılması gerçekleşecektir. O da kişinin evlatlığının eşiyle evlenebilmesidir. Çünkü cahiliye kurallarında evlatlık öz evlat gibidir. Dolayısıyla eşiyle evlenilmez.

Aslında olayın temeli daha önceki ayetlere kadar gider. Çünkü Zeyd, Muhammed’in oğlu olarak kendisini niteliyordu. İnen ayetle bu yasaklandı. İmam Ebu'l-Kasım Abdurrahman es-Süheylî (R.A.) diyor ki: Zeyd'e "Muhammed'in oğlu Zeyd" deniyordu. Nihayet, "Onları -hakiki- babalarıyla çağırın." ayeti indi. Bunun üzerine Zeyd: “Ben Harise'nin oğlu Zeyd'im” dedi. Zira kendisinin, "Ben, Muhammed'in oğlu Zeyd'im" demesi haram kılınmıştı.

Evlatlıkların durumuyla ilgili diğer ayetler de şöyledir: "Allah evlatlıklarınızı da öz oğullarınız gibi saymanızı meşru kılmamıştır. Bunlar sizin dillerinize doladığınız boş sözlerdir. Allah gerçeği söyler ve O, doğru yola iletir."

"Evlatlıkları, babalara nispet ederek çağırın; bu Allah yanında daha adaletlidir. Şayet babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Yanılarak yaptığınızda size bir günah yok, fakat kalplerinizin bile bile yaptığında günah vardır. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir."

İşte bu kuralın yıkılmasını bizzat Peygamberin gerçekleştirmesi gerekiyordu. Her ne kadar ayetlerle bu tür uygulama sona ermiş olsa da kimse yerleşik bir geleneğe karşı çıkmaya cesaret edemiyordu. Dolayısıyla Peygamber aracılığıyla bu durumun kaldırılması gerekiyordu.

Ayetin ifadesiyle Zeynep’le evlilik, bizzat Allah tarafından takdir edilmişti. Bunu zaten Zeynep diğer Peygamber eşlerine karşılık bir üstünlük vasfı olarak sürekli gündeme getirecektir.

Muhammed b. Abdillah b. Cahşdiyorki: Hz. Zeynep ve Hz. Âişe (R.A.) birbirlerine karşı iftiharla konuştular.

Hz. Zeynep:

-Ben evliliği semadan inen ayetle yapılan kişiyim, dedi.

Hz. Âişe:

- Ben mazereti semadan inen ayetle takdim edilen kişiyim, dedi. Hz. Zeynep de bunu kabul etti.

İbniCerir, Şa'bî'den naklediyor: Zeynep (R.A.) Peygamberimize (S.A.V.):

-Sana üç şeyde nazlanmaya hakkım vardır ki hanımlarından hiçbiri bu özelliklere sahip değildir:

Benim dedemle senin deden birdir. Beni sana Allah semadan nikâhladı. Bu konuda elçi, Cebrail (A.S.) idi.

Zeyd, Zeynep’i boşayınca Zeynep’in iddet süresi sona erince Peygamberimiz ona haber gönderdi ve kendisine istediğini bildirdi. Bunu Zeynep aslında hep istiyordu. Sevinçle karşılamış oldu.

Peygamberimiz bu evlilikle yerleşik bir cahiliye âdetini daha sona erdirmiş oldu. Bunun üzerine münafıklar ve Yahudiler Peygamber oğlunun karısıyla evlendi diye yaygara çıkarınca, "Muhammed adamlarınızdan birinin babası değildir." Hz. Muhammed’in (S.A.V.) Zeyd'inşer'î babası değildir. Zeyd de onun oğlu değildir ki Zeyd'in hanımı Peygamberimize (S.A.V.) haram olsun. Fakat o hürmet ve ta'zimde ümmetinin babasıdır ve hanımları da ümmetine haramdır. Allah da bu ayetle münafıkların gönüllerinde meydana gelen düşünceyi ve "Peygamber, oğlunun hanımıyla evlendi" diyerek yaptıkları itirazı giderdi ve Muhammed'in kendisine muasır olan adamlardan herhangi birinin gerçekten babası olmadığını bildirdi.

AYETTEKİ,  “Allah’ın ortaya çıkaracağı şeyi de içinde gizliyor ve insanlardan korkuyordun” İFADESİNİN AÇIKLAMASI

Konuyla ilgili ayetin en çok tereddüt oluşturanı, insanların zihnini bulandıranı ve İslam düşmanlarına Peygamberimize saldırmaya yol açan kısmı budur. İslam düşmanı bu ifadeden sanki Peygamberimizin azatlı kölesi Zeyd’in hanımına karşı bir şeyler hissettiğini söylemektedirler. Hâlbuki Peygamberimizin böyle bir arzusu olsaydı kendisine isterdi. Çünkü zaten ailede bunu istiyordu. Ayrıca Zeynep halasının kızı olduğundan zaten görmüş ve tanıyordu. Yani Zeyd ile evlendirdikten sonra görmüş ve ona karşı bir şey hissetmiş değildi.

Peki, ne idi buradaki maksat

Maksadı anlamak için ayetin başına bakmak gerekiyor. Ayetin başında şöyle bir ifade var: “Hani Allah'ın kendine nimet verdiği senin de kendisine lütufta bulunduğun kişiye: 'Eşini yanında tut ve Allah'tan sakın' diyordun.”

İşte burada olay özetleniyordu. Kendine nimet verilen kişi ZEYD oluyordu. Soylu ve asil bir kızla evleniyor ve toplum içindeki statüsü yükseliyordu. Ayrıca müfessirler buradan Hz. Zeyd’in cennetlik olduğunu da söylemektedirler. Çünkü nimet sürekliydi. “Senin de kendisine lütufta bulunduğun” ifadesiyle hem Zeyd’i köle iken azade tip evlat edinmesi ve hem de soylu ve güzel olan halasının kızıyla evlendirmesi olayına işaret vardı.

Gelelim konumuzla alakalı bölüme “Eşini yanında tut ve Allah’tan sakın” sözüne. Burada Zeyd’in karısını boşamak için Peygamberimize geldiği, ama peygamberin sürekli onu teselli ederek karısını boşamaması için yönlendirdiğini anlatmaktadır. Hâlbuki Peygamberin içinde öyle bir şey olsa onu muhayyer kılar. Ama bir peygambere içi ve dışının farklı olması yakışmaz.

Peki, neydi o zaman “Allah’ın ortaya çıkaracağı”

Peygamberimiz, Zeyd’in karısı Zeynep’i boşaması sonucunda Allah’ın Zeynep ile kendisini evlendireceğini hissetmişti. Bu Allah’ın bir anlamda kalbine yerleştirdiği bir ilhamdı. Çünkü ayetin devamında “insanlardan korkuyordun” ifadesi durumu açıklıyordu. Çünkü Peygamber, evlatlığının eşiyle evlendirildiğinde insanların tepki göstereceği, kınayacağını düşünüyor ve endişe ediyordu. Ama ayetle kesin olarak evlenmesi buyurulunca insanların kınamasından endişe etmemiştir. Hatta Hz. Ayşe, Peygamberimizi endişesi hakkında şöyle der: “Eğer Resulûllah Allah’ın gönderdiği ayetleri gizliyor olsaydı bu ayeti gizlerdi” diyerek onun o dönemdeki endişesini vurgulamıştır.

Fakat şu konu da  yanlış anlaşılmasın. Peygamber, Allah’ın bu konudaki emirleri ile kesin muhatap olsaydı onu uygulamak konusunda hiç tereddüt etmezdi. Olayın gelişimi, yüce Allah'ın buyurduğu gibidir. Okuyalım:

"Sonunda Zeyd, eşi ile ilgisini kesince onu seninle evlendirdik ki, evlatlıklar eşleri ile ilgilerini kestiklerinde onlarla evlenmek konusunda müminler için bir sorumluluk olmadığı bilinsin."

Konuya tekrar dönersek, Peygamberin içinde gizlediği şey Zeynep’e olan herhangi bir duygusu değil, Zeyd’in onu boşamasından sonra Allah’ın onu Zeynep ile evlendirmesi endişesiydi. Çünkü o gelen ayetlerden bu konuda köklü bir devrimin yapılacağını sezmişti veya kendisine bu konuda bir ilham oluşmuştu. “insanlardan korkması” da evlatlığının eşiyle evlilik cahiliye toplumunda çok büyük bir ayıptı. İnsanlar tarafından kınanmaktan korkuyordu. Ama ayet geldikten sonra korkusu giderildi ve gerekeni yaptı.

PEYGAMBERİN EVLİLİKLERİNİN HİKMETLERİ

Bu olay, Peygamberin çok evliliğiyle ilgili yöneltilen eleştirilere de asılında cevap niteliğindedir. Evliliklerin bir sosyal, dini  nedenden oluştuğunu göstermektedir.

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim