Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Seçim Kurulu’na ’Cumhurbaşkanı meydana inmesin’ diye yapılan başvuruların reddedildiğini belirterek, “Adana’ya gideceğim orada da müracaat etmişler. Vali beye dedim ki, ’Oraya geleceğim ve orada konuşacağım’. Çünkü ben cumhurun başkanıyım. Halkımın başkanıyım. Halkımla benim arama girmeye kimsenin gücü yetmez" dedi.
Antalya’da toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, görev geldiğinde 12 yıl önce Antalya Havalimanı’nın ihtiyaca cevap veremediğini kaydederek, "Turistler sefalet içindeydi. Rezalet içindeydi, bir yerden bir yere gidip gelemiyorlardı. Hemen 1,5 yıl içinde ikinci terminal binasını yaptık ikinci pisti ilave ettik sonra hava limanı rahatladı. Gazipaşa’ya uçuş olmaz dediler yaptık ve hizmete açtık. Bunları biz yaptık. Yaptıklarımızla konuşuyoruz. Şimdi 1000 yataklı şehir hastanesiyle ilgili süreç devam ediyor. Yüksek Planlama Kurulu’nun gündeminde. Kuzey Çevre Yolu inşası sürüyor. Antalya-İzmir karayolu 3 milyar dolarlık dev bir yatırım, Antalya-Alanya otoyolu da 3 milyarlık proje. Hızlı tren projelerini biliyorsunuz. Bir taraftan Konya, diğer taraftan Eskişehir’e iki ayrı hızlı tren projesi. Tam 20 milyar liralık yatırımlar. 2023 yılına kadar Antalya’mıza kazandırılmış olacak. Gerek yapılan gerek devam eden işleri anlatmakla bitiremem. Allah ömür verirse açılışında da birlikte olacağız" dedi.
"MİLLETİ CİDDİYE ALMIYORLAR, MİLLETTE ONLARI"
Konuşmasını, "Biz Antalya için Antalya’yla birlikte 81 vilayet için hatta sınırların ötesinde tüm kardeşlerimiz için proje üretiyoruz, birileri bundan etkilenmiş, yüzyılın projesi diye bula bula bizim kanal İstanbul projesini bulmuşlar" şeklinde sürdüren Erdoğan şöyle devam etti:
"2100 seçimlerinde demiştim ya, bir yanında 1 milyon diğer yanında 1 milyonluk şehir. Bunu bulmuş, şimdi herkes dalga geçiyor, madem heveslendin bu işe, kafanı kullan, ekipler kur, elle tutulur bir proje ortaya koy. Her işleri böyle. Ciddiyet yok. Milleti ciddiye almıyor, millet de onları. 6 yıl SSK genel müdürlüğü yaptı. Kardan aldı, zarara getirdi. İtiraf etti. ’10 yıl önce daha iyiydi’ dedi. Hijyen diye bir şey kaldı mı hastanelerde, o dönemleri yaşayanlar bilir. İşçi emeklileri o kuyruklarda ne çileler çekti. Şimdi kalkmış, emeklilere zamdan bahsediyor. Zaten asgari ücret açık artırmaya çıktı. Böyle siyaset olur mu? Diyor ki bu projeyle işsizlik 20 yıl sonra yüzde 5’e düşecek. Başka yerlerde bana dört yıl verin işsizliği sıfıra indireyim diyordu. Bir taraftan bunu diyorsun, sonra bu projeyle yüzde 5’e inecek diyorsan. Akşam başka, sabah başka konuşuyor. Üzerinde konuşmaya bile değmez ama milletim bunların gerçek yüzünü görsün istiyorum. Kardeşlerin onların hayal bile etmekte zorlandığı işleri şu anda büyük ölçüde zaten tamamlamış durumdayız."
"HALKIMLA BENİM ARAMA GİRMEYE KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ"
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Yüksek Seçim Kurulu’na diyor ki, ’Cumhurbaşkanı meydana inmesin’. Hepsi reddediliyor. HDP’de müracaat etti, ona da ret. Adana’ya gideceğim orada da müracaat etmişler. Vali beye dedim ki, ’Oraya geleceğim ve orada konuşacağım’ çünkü ben cumhurun başkanıyım. Halkımın başkanıyım. Halkımla benim arama girmeye kimsenin gücü yetmez. Bu ülke hukuk devletidir. İşte bugün sizlerle beraberim. Cumhurbaşkanlığı tarafsızlık ilkesini çiğniyormuş. Tüm partilere eşit mesafedeyim. Ancak taraf olmaya gelince milletin tarafındayım. Milletime karşı yanlış yapıldığında oradayım. Asla tarafsız kalamam. Siz bana görevi böyle vermediniz mi, ben de gereğini yapıyorum."
"EŞEĞİ SAĞLAM KAZIĞA BAĞLIYORUZ"
“Son 12 yılda artan transit trafiği ile bölgenin merkezi haline geleli çok olduk” diyen Erdoğan, "Üçüncü havalimanı dediğim zaman dalga geçtiler, yandaş medya falan var ya, yazılı görsel. Ne oldu? İhaleyi yaptık, şu anda üçüncü havalimanı yapılıyor. Maliyeti 12 milyar Avro. 25 yıllığına burayı işletecekler süreç başladı. Bu süreç içinde devlete 22 milyar Avro kira ödeyecekler. Biz devleti böyle yönetiyoruz. Öyle kuru sıkı atmıyoruz. Eşeği sağlam kazığa bağlıyoruz evellallah. İşte buyrun Marmaray. Herhalde İstanbul’a gelen kardeşlerim Marmaray’ı kullanmıştır. 18 ayda geçen yolcu sayısı 73,5 milyon oldu. Biz Fatih’in torunlarıyız. O gemileri karadan yürüttü biz de Marmaray’ı denizin altından yürüttük. Onun yanından bir tünel daha yapıyoruz. Avrasya tüneli, oradan da otomobiller geçecek, 2017 yılı başında açıyoruz. Bir diğer adım şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü. Bu köprü de dünyanın en geniş köprülerinden biri. Ortasından da hızlı tren geçecek. Asya’yı Avrupa’ya bağlıyor ve aynı zamanda da üçüncü havalimanına. Bakü- Tiflis-Kars Marmaray’la bütünleşiyor. Bu Londra- Pekin birbiriyle bağlanıyor. İş bilenin, kılıç kuşananın. 20 tane lojistik merkez projesi var, 8’i bitti. Diğerleri inşa ediliyor.Biz buyuz" dedi.
"KÜRT KARDEŞLERİME SESLENİYORUM"
Göreve geldiklerinde 26 havalimanı var olduğunu dün 54’üncüyü açtıklarının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"26’sında 55’incisini Hakkari de açıyoruz. Engellediler, 2 yıl önce açacaktık. Kim, bölücü terör örgütü ve onun uzantıları, işlerine gelince dağa gidip geliyorlar. Çünkü onların derdi benim Kürt vatandaşlarıma hizmet değil, Kürt vatandaşlarımın siyasi iradesini sömürüyor. Buradan tüm Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. 7 Haziran’da bölücü terör örgütünün arkasında olduğu bu siyasi zihniyete gereken dersi vereceğine inanıyorum. Çünkü bunlar asla size hizmet etmeyecektir. İşte buyrun, ne diyorlar bizim Kabemiz Taksim, bir zamanlar aynı CHP şeyi yapıyordu, Kabe Arap’ın olsun bize Çankaya yeter diyorlardı. Al birini vur öbürüne. Farkları yok. Bizim tek Kabe’miz var o da Mekke’de. Diyanet İşleri Başkanlığımızın bastırdığı Kürtçe mealli Kur’an-ı Kerimi gösteriyorum, eş başkanları diyor ki, bir tane hazırlatmış göndermiş diyor. Halbuki 10 bin adet basılmış. Güneydoğu’ya ücretsiz göndermiş. Bu başkanlık alkışlanır. Ama bunlar ’Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracağız’ diyor. Benim dindar Kürt kardeşlerim bunlara hesabı vermelidir. Bununla da kalmadılar, zorunlu din dersini kaldıracağız. Bununla kalmadılar, CHP’liler imam hatipin orta kısmını kapatacağını ilan etti. Şimdi bir kaç yerde,’ Ben böyle bir şey söylemedim’. Kılıçdaroğlu, Müslüman bir kere sokulduğu yerden bir daha sokulmaz, sen kimi aldatıyorsun. Bunları yapamayacaksınız, bunlar bunu yaptığında 600 bin öğrenciden 60 bin öğrenciye düşmüştü. Şimdi 60 binden 1 milyona çıktı ortaokulları açılınca. Okullardaki kızlarımızın başlarını açtılar. Ben bir İmam hatip mezunu olarak dört çocuğu imam hatip mezunu baba olarak dertliydim. Kızlarım benim ülkemde üniversite gidemedi. Yurt dışında okumak zorunda kaldılar. Bu sıkıntıyı çektik biz. Ne oldu? Şimdi Danıştay yeni bir karar aldı. Normal düz liselerde de kızlar başörtülü olarak derslere girebilecekler. Nereden nereye geldik? Hak tecelli etti. Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Artık katsayı yok, istediğin üniversiteye gitme şansın var. O zaman çok çalışacaksınız başaracaksınız."
"İNLERİNE GİRDİK, DEVAM EDİYOR SÜREÇ"
2023 Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş 10 ülkesi arasına sokacaklarını kaydeden Erdoğan, "Onların hayalleri dahi bizim icraatlarımıza yetemez. Hesap uzmanıymış. Senin uzmanlığını, başında bulunduğun SSK’dan hatırlıyoruz. Geçenlerde meydan okuyor, ’Çıksınlar karşıma’ diyor. Ben Başbakanlığımda Maliye Bakanım Mehmet beye dedim ki ’Çık hesaplaşalım de’ dedim. Söyledim, ’Söyledim ama gelmiyor’ dedi. Türkiye çok ilginç bir süreç yaşıyor. Bütün partiler, bütün örgütler bir parti için seferber oldular. Ana muhalefet kendini bırakmış, bölücü örgüt güdümündeki partiye oy dileniyor. Milliyetçi olduğu iddiasındaki parti tutmuş bölücü örgüt güdümündeki parti meclise giremezse ülkede istikrarsızlık çıkacak diyor. Hemen erken seçime gidilmesini söylüyor. Bölücü gerektiğinde silahta kullanarak bu partiye oy vermeye zorluyor. Hatta DHKPC de bu partiye destek verdiğini açıkladı. Kendi eş başkanları söyledi. Doğan medyası bu partinin diğer eş başkanını yere göğe sığdıramıyor. Ermeni lobisi de geri kalır mı? O da partiye desteğini ilan etti" dedi.
"BU NASIL KİRLİ BİR OYUNDUR"
“Bir de Pensilvanya var” diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"O da tüm umudunu, bölücü örgütün güdümündeki partiye bağlamış durumda. Antalya bu nasıl oyundur. Bu nasıl kirli bir oyundur, kirli bir ittifaktır, ihanettir. Biz bu oyunları bir yerlerden hatırlıyoruz. Farklı isim yöntemlerle, bu ittifakı 2007’den hatırlıyorum, Gezi olaylarından, 17-25 Aralık darbe girişiminden bu ittifakı çok iyi hatırlıyoruz. Bütün bunlara rağmen ben bugün sizlere Rabiamıza sesleniyorum. ’Tek millet, Kürt, Çerkez, Gürcü, Yörük, Arnavut aklınıza ne gelirse. Tek bayrak. Bu topraklar üzerinde operasyon planı düşünmesin. Karşısında bizi bulur. Askerimizi, polisimizi, milletimizi bulur. Son tek devlet. Devlet içinde devlet kuracaklarmış. Hadi kur, kur bakalım. Yargıda, emniyette dökülmeye başladılar. ’Ben inlerine gireceğiz’ demiştim, hatırlıyor musunuz? İnlerine girdik, devam ediyor bu süreç. Ey Pensilvanya, dün her türlü hakareti ettiğin, kumpası kurduğun yapının gölgesine sığınmak, seni kurtarmayacak. Ey Doğan medyası ve yandaşları bugüne kadar her fırsatta ortaya koyduğunuz iki yüzlülüğünüz. Bu defa işe yaramayacak. Bize ve hükümete olan düşmanlık yüzünden gözleri kör, kulakları sağır, kalpleri nasır tutanlar, sakın kader deme, kaderin üstünde kader vardır. Ne yapsalar boş göklerden gelen karar vardır. Gün batsa ne olur, geceyi onaran bir mimar vardır. Her kararın üzerinde unutmayın bir karar vardır. Biz evvela o karara teslim olmuşuz. ’Biz yeter söz de karar milletin diyerek’ buna teslim olmuşuz. Antalya 7 Haziran’da Türkiye’nin kaderini getirip bu bölücü örgütün güdümündeki partiye bağlayanlara, hak ettikleri dersi veriyor musunuz? 7 Haziran’da yine geleceğinize sahip çıkıyor musun? Tercihini yeni Türkiye’den yana kullanmaya hazır mı? 7 Haziran’da yeni Anayasayı hazırlamaya, başkanlık sistemine hazır mı Antalya? Eski Türkiye koalisyonu demek ki yere gömülüyor. Sizden bir ricam var. Hep birlikte bunu haykıralım, buna ihtiyacımız var çünkü, bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."
Erdoğan, konuşmasının ardından 36 tesisin toplu açılış kurdelesini kesti. Erdoğan ardından vatandaşlara satranç takımı dağıttı. Öte yandan Erdoğan, adı ve soyadının verildiği 1 yaşındaki bir çocuğu kucağına aldı ve sevdi.
Törene, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya milletvekili adayı ve Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan, milletvekili adayları katıldı.
