Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Sofrası sona erdi.
Akademisyenler, sivil toplum kuruluşları başkanları, gazeteciler, kamudan isimlerle buluşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kadına yönelik şiddete karşı alınacak önlemler konusunda görüş alışverişinde bulundu. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 3 saat 30 dakika sürdü. Toplantının sona ermesinin ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan SETA İstanbul Toplum ve Kültür Direktörü Medaim Yanık, 3 saat 30 dakika süren toplantının tartışma ortamı içerisinde geçtiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve 19 farklı kuruluşlardan temsilcilerin de toplantıya katıldığını ifade eden Yanık, “Herkes rahat rahat derdini anlattı. Sahici bir tartışma atmosferi oldu. Cumhurbaşkanımız dinledi, notlar aldı. Zaman zaman tartışmalara canlı bir şekilde katıldı. Sorular sordu, kendi fikrini bazen savundu” dedi.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDETTE BAZI PARAMETRELERDE 3-4 PUANLIK DÜŞÜŞ VAR”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam’ın da veriler paylaştığını aktaran Yanık, “2008 yılında yapılan ve 2009 yılında yayınlanan çalışmanın 2014 versiyonun özet hali vardı. Bu bize önceki yıllara göre Türkiye’deki kadına yönelik şiddetle şu anki halin karşılaştırmasını verecek bir veriydi. Onun sunumu da oluştu. Şöyle dendi, ‘Tamam Türkiye’de şiddet artmıyor. Kadına yönelik şiddette bazı parametrelerde 3-4 puanlık düşüş var. Bazıların da değişme yok ama masada hiç kimse bir düşüş var rahatız’ diye bir şey söylemedi. Çünkü var olan hal mücadele edilmesi gerektiren bir hal. Bunu ‘sahici bir şekilde çalışırsak sonuçta, süreçte mesafe kat edebiliriz’ yaklaşımı daha hakimdi” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI BU MESELE BENİM MESELEM’”
Bir gazetecinin, kadına yönelik şiddete karşı somut adımların atılıp atılmayacağı ve buna ilişkin nelerin konuşulduğunu sorması üzerine ise Yakın, şunları kaydetti:
“Bence en somut mesele, ‘Cumhurbaşkanı bu mesele benim meselem’ dedi. Hatta sigara meselesine benzetme yaptı. ‘Nasıl sigara kampanyası sürecinin takipçisi isem bu meselenin bizatihi takipçisi olacağım, bunun ardı gelecek. Ben meseleye sahipleniyorum demişsem sahiden arkasında dururum’ dedi. Bence masada bu psikoloji vardı. Yani Cumhurbaşkanını arkamıza aldık, Cumhurbaşkanı bu işe inanıyor. Tamam bazı meselelerde masada farklı düşüler vardı ama bu işin somut meselesi ile 20 yıldır uğraşan sivil toplum kuruluşları, kadın örgütleri, Cumhurbaşkanın kendilerine bu şekilde katılmasını ve destek vermesini pozitif karşıladılar. Bundan sonraki kadına yönelik şiddetle ilgili süreci derin etkileye bileceğini, yeni bir dönem başlatabileceğini düşündüler. Masa keyifli bir masaydı. Sıcak tartışmalar olduğu bir masaydı. Eğer Cumhurbaşkanını Irak Parlamento Başkanı beklemeseydi siz burada bu soğukta iki saat daha beklerdiniz.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı’nda ‘kadına yönelik şiddete karşı yeni bir birim oluşturacağım’ açıklamaların sorulması üzerine de Yakın, “Masada iki tane konu vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘bunun tekrarını yapacağım’ dedi. Hatta şöyle bir şey yaptı. Toplantıyı canlı kaydetti. Bunların tekrar izleneceğini, dökümünün yapılacağını, bunlara tekrar bakacağını söyledi. Hani bence toplantının en önemli mesajı cumhurbaşkanı olarak ‘ben bu meseleyle süregen bir şekilde ilgileneceğim’ dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız da zaman zaman bu masaya benzer bir şeyi yapma ile ilgili niyeti olduğunu söyledi” şeklinde konuştu.
“ERKEKLERİN BU İŞİN İÇİNE ALINMASI GEREKTİĞİ SÖYLENDİ”
Şehir Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Ceren Acartürk ise, toplantıda kadınların birçok taleplerinin olduğunu belirterek, “Erkeklere de bizim yönelmemiz gerektiği yani sadece kadın güçlendirmeye devam etsin, belki sığınma ihtisaslaşsın daha farklı boyutlarda da olsun ama erkeklerinde bu işin içine alınması gerektiği, onlarında çeşitli eğitimlerden geçmesi gerektiği üzerine duruldu” dedi.
“EĞİTİM ALAN KOLLUK KUVVETLERİNİN TAYİNLERİ SÜRECİ AKSATIYOR”
Toplantıda, kolluk kuvvetlerinin, adli makamlarda çalışanların şiddete dair bilgilendirildikten sonra başka bir şehre tayin olmalarının bu süreci aksattığından bahsedildiğini kaydeden Acartürk, “Bu konuda biraz daha ekibin yetiştirilip, o ekibin bu konuyu ele almasının daha sağlıklı olabileceği konuşuldu. Kadınların sığınma evlerine karşı bakışı konuşuldu. Oradan kaygı duymaları, gitmeleri yada gitmemeleri bunlar birazcık tartışıldı” ifadelerini kullandı.
Acartürk, bir gazetecinin, “Kadına yönelik şiddette ihtisaslaşacak bir mahkemeler mi kurulacak öyle mi anlamamız gerekiyor?” diye sorması üzerine, “Tam öyle değil ama hani yapılacak işlerin biraz daha uzmanlaşması yani tüm birimler bu konuda biraz daha bilgi sahibi olması gerektiği konusunda hem fikirdik hepimiz. Bunun süreci daha da hızlandırabileceği, beklemelerin ya da farklı kararların önüne geçebileceğini hepimiz dile getirdik” yanıtını verdi.
