İngiltere’de yapılan parlamento seçimlerinde Başbakan David Cameron’un Muhafazakarlar Partisi, 650 sandalyenin 326’sını kazanarak tek başına iktidar oldu.
İngiltere’deki seçim yarışını Başbakan Cameron’ın lideri olduğu Muhafazakar Parti kazandı. Kesin olmayan sonuçlara göre, Muhafazakar Parti’nin 650 üyeli Avam Kamarası’nda 326 sandalye, İşçi Partisi’nin de 229 sandalye kazandığı açıklandı. Bu sonuçların, Cameron’ın hükümeti tek başına kurabilmesi için yeterli olduğu bildirildi. 5 yıl daha hükümetin başındaki isim olacak Cameron’un İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth’e hükümet kurmak için yeterli oy oranına sahip olduğunu bildirmek için Buckhingam Sarayı’na gittiği kaydedildi.
Seçim öncesi yapılan anket sonuçlarına göre, hiçbir partinin tek başına iktidar olamayacağı düşünülüyordu. Ancak 326 sandalyeyi garantileyen Cameron mutlak çoğunluğa da ulaştı. Mutlak çoğunluk için parlamentodaki 326 sandalyenin alınması gerekiyordu.
Seçim sonuçlarının belli olmasının ardından konuşan muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Ed Miliband, “Bu hayal kırıklığına sebep olan zorlu gece için çok üzgün olduğunu” söyledi. Miliband, beklentilerin çok altında kaldıklarını kaydederek, görevinden istifa ettiğini duyurdu. Yenilginin tüm sorumluluğunu üstlendiğini belirten Ed Miliband, "Artık başkasının bu partinin çıkarlarını ileri götürmesinin vakti geldi. İngiltere’nin, bu yenilgiden sonra yeniden yapılanacak güçlü bir İşçi Partisi’ne ihtiyacı var" dedi.
İşçi Partisi lideri Milliband’ın yanı sıra Bağımsızlık Partisi lideri Nigel Farage, Başbakan Yardımcısı ve Liberal Demokratlar lideri Nick Clegg de seçimlerde yaşanan yenilginin ardından istifa edenler arasında yer aldı.
Seçim bölgesi Oxfordshire’da açıklama yapan Cameron da seçim sonuçlarının Muhafazakarlar için açık bir başarı olduğunu dile getirdi. Cameron önümüzdeki günlerde hükümeti oluşturmayı umut ettiğini kaydederken, seçim sonuçlarının açıklanmaya başladığı anları “çok muazzam bir gece” olarak nitelendirdi.
Muhafazakarların zaferi, Cameron’un yeniden seçilmesi durumunda söz verdiği gibi İngiltere’de iki yıl içinde AB’den ayrılıp ayrılınmayacağına dair bir referandum yapılabileceği anlamına geliyor.
