• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 05:20Güneş 06:47Öğle 13:14İkindi 16:45Akşam 19:31Yatsı 20:52
    • 20°C Kocaeli
    • 21°C İstanbul
    • 16°C Ankara
    • 16°C Rize
  • BIST: 8990.53 2.09
  • Altın: 2279.121 0.14
  • Dolar: 32.3276 0.23
  • Euro: 35.0194 -0.26

Bakan ’Ekmek Karşıtları’nı Mı Hedef Aldı ?

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ekmeğin sağlığa etkisi konusunda bilen bilenmeyen herkesin konuştuğunu ve ürünler hakkında insanlara yanlış bilgiler verildiğini söyledi.Gıda Tarım...
Bakan ’Ekmek Karşıtları’nı Mı Hedef Aldı ?

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ekmeğin sağlığa etkisi konusunda bilen bilenmeyen herkesin konuştuğunu ve ürünler hakkında insanlara yanlış bilgiler verildiğini söyledi.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Antalya’nın Kadriye Turizm Merkezi’nde, Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) tarafından bu yıl 11’ncisi düzenlenen "Buğday ve Sağlık" konulu uluslararası kongre ve sergiye katıldı. Kongrede konuşan Bakan Eker, Anadolu’nun buğdayın anavatanı olduğunun altını çizerek, "Bütün dünya bilir ki Karacadağ’ın etekleri buğdayın anavatanıdır. Bugün bu bölgede yetiştirilip geliştirilen buradan tüm dünyaya yayılan özellikle Avrasya, Amerika kıtasına da gitti. Milyarlarca insanın temel gıdasıdır, temel gıda maddesidir. Diğer hububat kıyasa ettiğimizde pirinç mısırla besin değeri açısından, elementleri açısından çok daha yüksek değerdedir, bunu da bilmemiz lazım. Model zamanlarda insanların artık sadece kendi ürettiklerini yemediklerini biliyoruz. İnsanların gıdaları başkaları tarafından hazırlanıyor. İnsanlar, başkalarının hazırladıkları ürettikleri gıdaları tüketiyor. Bu da beraberinde bir dizi yeni olay getiriyor. Teknoloji getiriyor, sanayi getiriyor, bilgi getiriyor, lojistik getiriyor. Bir çok faktör getiriyor, artık üretilen her şey küresel pazarlara gidiyor, lojistik imkanların artmasıyla yeni yolların yapılmasıyla havzalar arasında ülkeler arasında kıtalar arası artık mal hareketliliği içerisinde gıda tarımsal etkenler de var. Bizim gündelik hayatımızda model bireyler olarak başkalarının hazırladığı rafine gıdaları tüketiyoruz. Doğru. Günlük hayatımızı tayin ederken, diyetimizi elbette ki akademisyenler bu işin uzmanları bu bilgilerin çok ayrıntısına sahipler, kıymetli Prof.Dr. Ayşe Baysal burada" ifadelerini kullandı.

GIDALARIN TİCARETE KONU EDİLMESİ

Ekmek düşmanlığına noktasında asıl olanın kategorilik olarak yiyecekleri reddetmek veya zararlı düşman ilan etmek yerine, her bireyin ihtiyacı olan miktarı bilmesi ve o ihtiyaç doğrultusunda tüketebilmesi olduğunun altını çizen Bakan Eker, "Kendimizi hikmetle o yönde eğitebilmemizdir. Bunu yapmadığımız sürece neyi içersek, yersek, tüketirsek bu bir süre sonra bize bir sıkıntı meydana getirebilir. Ölçüsünü ayarını ortaya koymamız lazım. İşin hikmeti bu. Şimdi bu bütün meseleler konuşulurken, ‘Şunu yiyin, şunu yemeyin’. Bunlar hep böyle maalasef ticarete gıdaların konu edildiği tarihten bu yana yani son yüzyılda 21.yüzyılın ilk çeyreğinden başlamak üzere lobi faaliyeti gibi oldu. Margarin çıktığında tereyağı kötü ilan edildi, diğer bitkisel çıktığında zeytinyağı kötü ilan edildi. Yumurta kötü ilan edildi. İnsanlar oturdular bunlardan özür dilediler. Şimdiler de yeni yeni standartlar oluşuyor, bunları dikkat etmemiz lazım" şeklinde konuştu. Bakan Eker sözlerine şöyle devam etti:

"İnsan vücut olarak yaşadığı coğrafyanın ürünleriyle beslenip gelişmiştir. Onun içindir binlerce senedir o coğrafyadaki ürünler hayatımızın varlığında vazgeçilmezidir. Bunu bilirken tüketirken bireysel salık sorunlarımız varsa hekime gidip ona göre bir reçete almamız tedavi vermemiz lazım. Kategori olarak şu grup yemeyin demek çok doğru değil diye düşünüyorum."

"TÜRKİYE İHRAÇ EDİYOR"

Bakan Eker, Türkiye toplam buğday un ihracatı dikkate alındığında ithal eden değil ihraç eden bir ülke konunda olduğunu kaydetti. Buğday ihracat rakamları hakkında da açıklamada bulunan Bakan Eker, "2005 yılından bu yana dünyada birinci sırada olduğumuzu söyledim. Buğday ihracatında 2002 yılında Türkiye dünyada 11. Sırada. 253 bin ton sadece ihracat yapıyordu, 48 milyon dolar civarındaydı. 2014 yılında ise 2,2 milyon ton,933 milyon dolar. Herhalde 1 milyar dolar psikolojik eşiktir. Bunu aşmanız lazımdır. 1 milyar doları aşmamız lazım. Bakalım ne zaman bu eşiği aşacağız.48 milyon dolardan 1 milyar dolarlara geldik. Bunun büyük bir kısmı kendi ürünlerimiz ama dünyanın farklı yerlerinden alıp işlediğimiz ihraç ettiğimiz ürünlerdir" ifadelerini kullandı.

"TEKNOLOJİ VE MAMÜL KALİTESİ BAKIMINDAN LİDERİZ"

Buğday ve un sektöründe önemli gelişmelerin yaşandığının altını çizen Bakan Eker, "Son 12 yılda 6,8 milyar dolar değerinde, 19 milyon ton un ihracatı yaptık. Teknoloji ve mamül kalitesi bakımından dünyada lider konumundayız. Burada söylemekten onur duyduğumuz ifade etmek istiyorum" şeklinde konuştu.Bakan Eker, Türkiye’nin makarna ihracatında 2002 yılında dünya 7’ncisiyken 2013 yılında 2’nci sıraya yükseldiğinin altını çizdi. Buğdayda verimliliği arttırmak için önemli çalışmalar yaptıklarının altını çizen Bakan Eker, "Buğday üretimi bizim için önemli. 1 milyonun üzerinde insan Türkiye’de buğday üretimi yapıyor, bu üretimin daha kaliteli olması için, bu üretimin daha verimli hale gelmesi için de destekleme politikamızı ciddi şekilde değiştirdik. Türkiye sertifikalı tohum konusunda hep sürekli yeni çeşitler geliştiriyor, kendi bakanlığımızın uzmanları da özel sektörde bu alanda belli bir ciddi şekilde artıran bir tutum içerisine gelişme içerisine girdi. Verdiğimiz desteklerle buğday üreticisinin ürettiği buğday maliyetinin yüzde 22’sini karşılıyoruz. Buğday üreticisi 100 lira harcarsa 22 lirasını destek olarak veriyoruz, gerek tohum, toprak, analiz destek olarak veriyoruz" dedi. Son 12 yılda araştırma enstitülerinde 47 ekmeklik buğday çeşidi geliştirildiğini kaydeden Bakan Eker, buğday ile ilgili olarak 469 proje tamamlandığını, bu projelere 100 milyon lira üzerinde destek verildiğini belirtti.

"TÜKETİCİ ALDIĞI ÜRÜNÜ BİLECEK"

Bilgi teknolojilerinin tarımda daha fazla kullanılmaya başladığın aktaran Bakan Eker, "Bilgi teknolojisinin daha yoğun kullanıldığı, tarımsal faaliyet daha verimli daha rekabetçi maliyeti daha düşük kalitesi ve standartı daha yüksek ürünlere dönüşecektir. Tüketici de artık marketten satın aldığı ürünün Türkiye’nin hangi bölgesinde hangi tarlada üretildiğini ne kadar ilaç gübre, tohum kullanıldığını markette aldığı üründen takip edebilecek. Bu kadar önemli" diye konuştu.

EKMEK TEPKİSİ

Bakan Eker şöyle devam etti:

"Modern zamanlarda bir malumat kirliliği ile karşı karşıyayız. Bilen bilenmeyen herkes konuşuyor. Ürünler hakkında insanlara topluma yanlış bilgiler veriyorlar, genellemeler yapıyorlar. İndirgemeci bir yaklaşımla meseleler izah ediliyor. Bu topluma da millete de sektöre de, sanayiciye de, üreticiyi de maalesef zarar veriyor. Hepimizin buna dikkat etmesi, sözlerimize dikkat edilmesi en başta. Bilim insanlarının, hekimlerin diğer bu anlamda faaliyet gösteren, diyetisyenlerin buna dikkat etmesi lazım."

Katılımcılara plaket vermek yerine, TEMA Vakfı aracılığıyla 500 fidan dikildiği bildirildi. Bakan Eker, konuşmasının ardından stantlarda incelemede bulundu.

Kaynak: Haber Kaynağı
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim