Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, kendisindeki gücün keşkek gücü olduğunu belirterek, “Keşkek yiyen güçlenir. Ben Meclis Başkanlığına aday olduğum zaman ‘Bende keşkek gücü var’ dedim. Keşkek gücü bütün güçleri altüst etti. 385 oyla Millet Meclisine Başkan oldum. Keşkek yedin mi işin rahat, vücudun sağlam, aklın zinde olur” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, doğduğu köy olan Manisa’nın Büyük Sümbüller Mahallesi’nde düzenlenen Geleneksel Hayır yemeğine katıldı. Yemeğe Arınç’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Mehmet Yüce, AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Güzgülü, MHP Manisa Milletvekili adayı Yaşar Coşkun, siyasi partilerin temsilcileri, Yuntdağı köylerinde ve çevre il ve ilçelerden gelen çok sayıda vatandaş katıldı.
Beş yıldır Büyük Sümbüller köy halkı tarafından ebediyete intikal eden köy sakinleri adına düzenlenen hayır yemeğinde 15 kazan keşkek, matkapların mikser gibi kullanılmasıyla hazırlandı. Kazanlar dolusu yemeğin hazırlanmasına tüm köy halkı elbirliğiyle yardım etti.
Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı hayır yemeği öncesi Arınç, köy kahvehanesinde bir süre köy muhtarları ile görüştü. Burada basına kısa bir açıklama yapan Arınç, gücünün sırrını açıkladı. Arınç şunları söyledi:
“Büyük Sümbüller Mahallemizin hayrına hepiniz hoş geldiniz. Hayır’da iştirakiniz olsun. Yemek de verecekler üstelik. 15 Kazan da keşkek. Allah. Basınımıza müjdeler olsun. Keşkek yiyen güçlenir. Ben Meclis Başkanlığına aday olduğum zaman ‘Bende Keşkek gücü var’ dedim. Keşkek gücü bütün güçleri altüst etti. 385 oyla Millet Meclisine Başkan oldum. Keşkek yedin mi işin rahat, vücudun sağlam, aklın zinde olur. Hele hele adaylarımızın keşkek yemesi inşallah 8 Haziran’da hepsini milletvekili olarak görmeyi nasip eder.”
Kahvehanedeki toplantının ardından Büyük Sümbüller Camii’ndeki mevlite katılan Arınç, daha sonra vatandaşlarla birlikte keşkek, pilav, etli nohut, cacık, aşure ve çilekten oluşan hayır yemeğini yedi.
ENGELLİ ÇOCUĞUN ELİNİ ÖPTÜ
Yemeğin sonunda yapılan yemek duasının ardından Arınç, engelli çocuk Gökalp Uzyiğit’in yanına gidip elini öptü ve dua istedi. Gökalp Uzyiğit’le bir müddet sohbet eden Arınç, vatandaşların büyük ilgisiyle karşılaştı.
Programın sonunda hayır yemeğine katılan vatandaşlara seslenen Arınç, şunları söyledi:
“Bugün Büyük Sümbüller’deki Hayrımıza geldik. 5 yıldan buyana yapılıyor. O gün mevlitler okunuyor, Kur’an-ı Kerim’ler okunuyor, dualar ediliyor, hayır yemeği yeniyor. Çevre köylerden Manisa’dan, duyanlardan koşup gelenlerden güzel bir gün geçiriliyor. Köyümüzden rahmetli olmuş büyüklerimize Fatiha okuyoruz, hayatta kalanları hatırlıyoruz, birbirimizle kucaklaşıyoruz. Milletimiz için memleketimiz için hayır dua ediyoruz.”
"BİZ OY DİLENCİSİ DEĞİLİZ"
Her türlü desteği halkına sunan bir hükümet olduklarına dikkat çeken Arınç, “Köyler güzelleşti ve artık büyükşehrin bir mahallesi oldu. Büyükşehir Kanununu çıkaran biziz, Manisa’yı büyükşehir yapan da hükümetimizdir. Her ne kadar Büyükşehir Belediyesini kazanamasak da bu imkanları Manisa’mıza kazandırdığımız için biz kendimizi çok mutlu sayıyoruz. Değerli kardeşlerim bir hayır töreninde siyasi propaganda için gelmedim. Ben bu köyün bir evladıyım. Rahmetli İbrahim Çavuş’un oğluyum. Babam kendisini takdim ederken ‘Molla Ahmet oğlu İbrahim Çavuş’ derdi. Bugün onun hatırasını tazeliyoruz. Önümüzde seçim var. Bu seçimden de en hayırlı sonucu alacağımıza inanıyoruz. Milletimiz hizmet edeni takdir eder. Milletimiz kendisine kol uzatanı, el uzatanı, arkasını sıvazlayanı, sofrasına ortak olanı, derdini paylaşanı hiçbir zaman unutmaz. Hamdolsun ben 40-50 yıldan bu yana Manisa’da siyaset yapmış bir arkadaşınız olarak her zaman insanımız ayardım etmeye çalıştım, gayret ettim. Yaptıklarımız var, yapamadıklarımız var. Ama eğer hükümetimiz istikrarlı ve güçlü olmasaydı bu hizmetlerin hiçbirini yapamazdık. Bize güveninizin devam ettiğini düşünüyorum. Biz oy dilencisi değiliz. Ama bu güzellikler daha da artsın, Yuntdağı’nın bütün köyleri gibi, Türkiye’nin bütün köyleri mezraları gibi şehirdeki bütün imkanların tamamının insanların huzurlu yaşaması için emrinde olduğu bir Türkiye olsun” dedi.
